Ahmet’in Sucuğu
O gün bir okula davetli olarak gidecektim. Yol tarifine göre kendi okulumun önünden geçen bir otobüsle gidebiliyorum. Maksadım halkın arasına karışmak değil elbette malum benim arabam yok. Vakit yaklaşınca çıktım yola. En büyük korkum geç kalmak, çocukları bekletmek.
Ama o da ne? Otobüs kartım yanımda değil. Aman Allah’ım! Taksiyle de gidilir de cebimde yeterli para yok.
Mahalle esnafından birini aramak en mantıklısı… Yoksa geç kalacağım. İlk aklıma gelen kasabımız oldu. Her sabah erken açıp geç kapatan, bu nedenle önünden geçerken selam verdiklerimizden. Küçük mahallelerde esnafı tanımak farz olur bilirsiniz. Aradım. “Ahmet Bey, param yok, beni bir okula bırakabilir misin?” diye rica ettim.
Ne dedi dersiniz?
Neyse önce size Kasap Ahmet’i anlatayım. O kendisine hep Şef Ahmet dese de biz Y Kuşağı olarak ona Kasap........
© Habername
