menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kurdun Aklı Dağdadır

9 0
18.07.2025

‘’Hangi yolları seçtiğine dikkat et; senden daha güçlüler yollarını kaybettiler.’’ Doctor Strange ‘2016

Yazının başlığı* olarak seçtiğim sözü ilk duyduğum zaman, derin bir anlam bulup hoşuma gitmiş ve not etmiştim; ancak kime ait olduğunu veya kaynağını bulamadım. Benim bu sözden anladığım: “Herkes kendi asıl işini, görevini en iyi şekilde icra edeceği ve mutlu/ huzurlu olacağı doğal ortamında bulunmak ister ve öyle de olmalıdır.”

Kurdun doğal yaşam alanı ormandır, dağdır. O aç kalmıştır ve bir şekilde önce şehrin yakınlarına, sonra şehrin içine kadar gelmiştir; amacı kendi tabiatına uygun kendisi ve ailesi için yiyecek bulmaktır. Yiyeceği bulduğu sürece şehirde kalacak, bulunduğu ortamda korku salmaya devam edecektir. Onun olduğu yerde aynı gerekçe ile başka vahşi hayvanlar bulunsa bile karakter ve gücünden dolayı meydanın hâkimi odur. Bu “konforlu av alanına” rağmen kurt huzursuzdur ve aklı dağdadır, ormandadır. Yavrularını doyurmak, yuvasını tahkim etmek, ailesinin ve sürüsünün yanında ve yardımında olmak üzere fıtratı gereği avının peşinde kendi ortamında, doğal çevresinde bulunmakla huzur bulacağı için içgüdüsü daima “dağa dağa” diye fısıldamaktadır.

“Homo homini lupus” yani “insan insanın kurdudur.” İngiliz filozof Thomas Hobbes’a göre insan, doğası gereği kendi iyiliğini arar ve bu insanlar arasında karşılıklı bir mücadele yaratır. Mücadele yoksa insan da yoktur; İnsanı insan yapan şey eylemdir, mücadeledir. Hakkı olan için, kötülükle ve iyiliğin hâkim olması için mücadele bizi beşer rütbesinden insan rütbesine çıkaran en yüce erdemdir. Diğer taraftan Türkçede kurtuluş kelimesi “kurt oluş” deyiminden türetilmiştir. Kurt olmadan, mücadele etmeden (kurt karakterine, kurt disiplin ve aklı sahip olmadan) kurtulmak mümkün değildir!

İnsan fıtratı doğruluk, dürüstlük, temizlik, düzenlilik üzerinde ayarlıdır; çeşitli sebepler ve zorunlulukla giderilmesi gereken yaşamsal ihtiyaçlar gerekçesiyle zaman zaman ana çizgiden ayrılsa bile fıtrata dönüş hasretiyle yaşayakalır insanoğlu … Yiğit, dürüst, işini iyi yapan, sorumluluk sahibi, ahlaklı, kaliteli insanlar toplumda azalmıştır, ama çok şükür ki tamamen bitmemiştir. Toplumsal düzenin bir ekosistem olarak varlığını sürdürmesi toplumsal ahlaka bağlı olduğu gibi toplumsal ahlakın devamlılığı da “rol model insanların” varlığına ve mücadelesine hayati derecede muhtaçtır. Aile yapısının güçlendirilmesi, eğitim sisteminin sağlam ayaklara kavuşturulması, devlet düzeninin toplumsal sözleşmeye sadakati gibi birbirine bağımlı çalışmaların uzmanları tarafından sürdürülmesi bahsi diğer konulardır; ancak tarihin her devrinde her erdemli yönelişin kılavuzu rol model mücadele insanları olagelmiştir.

Toplumda fıtrata uygun yaşamaya........

© Habername