Egemenlik aşınması: Kaderimizi çalan gölgeler!
Çalınan Egemenliğin İbretlik Hikayesi...
Gördüğünüz dünya, size sunulan illüzyondan ibaret. Perde arkasında, ulusların kaderiyle oynayan, egemenlikleri birer birer gasp eden sinsi güç varken, halkın rızası diye kutsanan o yüce kavram, bugün sadece fısıltıdan ibaret. Gücün tekelleşmesiyle zor kullanma hakkının keyfi şiddete dönüşmesi,itiraz sürecinin kaçınılmazlığını haykırıyor. ABD'de başlayan oyun, şimdi bizim topraklarımızda, her birimizin hayatında derin izler bırakıyor. Peki, insanlarımız neden hâlâ sessiziz?
Gerçekler Neden Saklanıyor: Bilgi Tekeli ve Zihinlerin Esareti
Bilgi edinme hakkı, modern çağın en büyük yanılsamalarından biri. Türkiye'de, "devlet sırrı" ya da "kamu yararı" gibi muğlak ifadelerle, en kritik bilgiler bile halktan saklanıyor. Büyük ihaleler, stratejik özelleştirmeler, uluslararası anlaşmalar... Hepsi birer sır perdesinin ardında. Bürokratik engeller, bilgiye erişimi boğuyor. ABD'deki "ulusal güvenlik" kılıfıyla yapılanın, bizde "devletin bekası" kılıfıyla nasıl rutinleştiğini görmemek için kör olmak gerek.
Medya mı? O da ayrı facia. Ana akım, iktidarın borazanı olmuş, eleştirel sesler susturulmuş, gazeteciler ya işsiz ya da demir parmaklıklar ardında. Otosansür, mesleğin onurunu ayaklar altına almış durumda. Sosyal medya desen, bot hesaplar ve trollerle dolu dezenformasyon bataklığı. Gerçekler eğilip bükülüyor, yalanlar hakikat diye yutturuluyor. Akademisyenler bile susturulmuş, bilimsel veriler siyasi çıkarlara kurban edilmiş. Zihinler esir alındıktan sonra, sıra iradenin gaspına gelir.
Meclis Kukla: Halkın İradesi Nasıl Boşaltıldı?
Parlamento, halkın iradesinin tecelli ettiği yer........
© Habererk
