Bandırma Vapurunun bahtsız yolcusu
16 Mayıs 1919 günüydü.
1876 tarihinde İskoçya’da yapılıp, 1894’de Osmanlı Devleti tarafından satın alınarak İdare-i Mahsusa emrine verilen Bandırma Vapuru İstanbul’dan demir aldı. Saat 16.30 sularıydı.
Geminin hedefi Samsun limanıydı.
Dokuzuncu Ordu Kıtaları Müfettişi Mirliva Mustafa Kemal Paşa ve kurmay heyetini Anadolu’ya götürüyordu.
Devlet hâkimiyetinin zaafa uğradığı bölgelere vaziyeti düzeltmek için geniş yetkilerle müfettiş gönderilmesi idari bir gelenekti. Mütareke sonrasının karanlık günlerinde isyan ve işgallerin harap ettiği memlekette bir şeylerin yapılması artık kaçınılmaz hale gelmişti. Bandırma Vapuru bunun için yola çıkmıştı.
Gemide müfettişlik heyeti, gemi mürettebatı ve bazı sivillerle birlikte 79 kişi vardı.
Erkan-ı Harbiye Kaymakamı Arif Bey bunlardan biriydi. Müfettişlik karargâhının İkinci Kurmay Başkanı olarak görevlendirilmişti.
Genç, hırslı ve başarılı bir subaydı. 1882 Adana doğumlu, Karakeçili aşiretinden bir ailenin çocuğuydu. Mustafa Kemal Paşayla aynı sınıfta Harbiye’yi bitirmiş, Balkan Savaşlarında, Çanakkale ve Suriye cephelerinde önemli görevler üstlenmişti. Şimdi önünde yeni ve tarihi bir vazife vardı.
Gemi üç günlük bir yolculuğun ardından hedefine ulaşacak, Anadolu’daki direnişi örgütleyip işgali sona erdirecek olan amansız mücadele böylece başlamış olacaktı.
Mustafa Kemal Paşa ve karargâh, Samsun ve Amasya’daki çalışmaların ardından Erzurum’a doğru yola çıkarken geri bölgenin emniyeti ona emanet edilmişti. Kongreler esnasında Amasya’daki Kafkas Fırkasının başındaydı.
1920 Nisan’ında Pozantı cephesine gönderildi. Adana’dan gelen milis güçleriyle birleşip Fransız kuvvetlerine karşı mücadele etti. Ardından Adapazarı-Düzce isyanlarının bastırılmasında görevlendirildi. Birinci ve İkinci İnönü savaşlarına, Kütahya-Eskişehir Muharebelerine katıldı.
Bu dönemde İnegöl Mezit Ormanlarında bulduğu bir ayı yavrusunu sahiplenmiş, maskot gibi yanında taşımaya, onunla güreş tutmaya başlamış bu yüzden adı Ayıcı Arif’e çıkmıştı.
İlginç özelliklerinden biri de el falına meraklı olmasıydı.
Ünlü romancımız Halide Edip Adıvar, Sakarya Harbi günlerinde Arif Beyle karşılaşmış, hem “bozoğlan”ıyla tanışmış (!) hem de falına baktırmıştı. Türk’ün Ateşle İmtihanı isimli hatıratında bu........
© Haber7
