menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Akıllı Gücün Coğrafyası: Türkiye'nin 2015–2025 Balkan Politikası

13 0
28.11.2025

1. Çok Kutuplu Sistem ve Balkanların Yeniden Önem Kazanması

2015–2025 dönemi, uluslararası sistemin yeniden şekillendiği bir geçiş evresini temsil etmektedir. ABD’nin küresel liderliğindeki dalgalanmalar, Avrupa Birliği’nin iç bütünlük sorunları ve Rusya ile Çin’in giderek daha iddialı jeopolitik açılımları; orta büyüklükteki devletlere beklenenden daha geniş manevra alanları açmıştır. Türkiye bu süreçte dış politikada daha özerk ve daha esnek bir yönelim geliştirerek Balkanlar’daki varlığını hem görünür hem de çok boyutlu bir düzeye taşımıştır.

Balkan coğrafyası, yalnızca tarihsel hafızayla değil, aynı zamanda Avrupa-Atlantik güvenlik mimarisinin geleceği açısından da Türkiye'nin stratejik önceliklerinden biri hâline gelmiştir. Bu dönemde Ankara, yumuşak güç ile sert gücü birlikte kullanan karma bir dış politika modelini sahaya taşımış ve Balkanlar’da giderek daha etkin bir aktör hâline gelmiştir.

2. Türkiye’nin Orta Büyüklükte Güç Olarak Yükselişi

Türkiye’nin dış politikasında 2015 sonrasında ortaya çıkan en belirgin eğilim, özerklik arayışıdır. AB üyelik sürecindeki tıkanma, ABD ile ilişkilerde yaşanan güven sorunu ve NATO içinde ortaya çıkan gerilimler; Ankara’yı alternatif ilişki ağları oluşturmaya yöneltmiştir.

Bu diplomatik çeşitlenme Balkanlar’da belirgin şekilde hissedilmiştir. Türkiye, Avrupa-Atlantik blokuyla bağlarını koparmadan sürdürürken aynı zamanda Rusya, Çin ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerini çeşitlendirerek çok kutuplu rekabetin içinde kendine özgü bir konum elde etmiştir.

3. Akıllı Güç Yaklaşımının Balkanlara Yansıması

Türkiye’nin Balkan politikasının temel özelliklerinden biri, Joseph Nye’ın geliştirdiği “akıllı güç” kavramsallaştırmasıyla uyumlu bir stratejik çerçeve izlemesidir. Nye’ın tanımına göre akıllı güç, sert gücün sağladığı kapasiteyi yumuşak gücün cazibesiyle birleştiren, uyarlanabilir ve çok boyutlu bir dış politika aracıdır. Türkiye’nin 2015–2025 döneminde Balkanlar’da yürüttüğü faaliyetler, bu teorik çerçevenin sahadaki somut tezahürlerinden biri olarak değerlendirilebilir.

Bu bağlamda Türkiye’nin yumuşak güç unsurları; kültürel etkileşim kanalları, toplumsal bağları güçlendiren programlar, ekonomik işbirlikleri, eğitim alanındaki temaslar ve sosyal kalkınma girişimleri üzerinden şekillenmektedir. Bu araçlar, Türkiye’nin bölge toplumlarında görünürlüğünü yalnızca kültürel bir yakınlık üzerinden değil, kurumsal bir çerçevede pekiştirmesini sağlamıştır.

Öte yandan sert güç unsurları; güvenlik işbirliği mekanizmaları, askeri eğitim faaliyetleri, savunma teknolojilerinin paylaşımı, saha tecrübesine dayalı askeri danışmanlık ve NATO görevlerine aktif katılım yoluyla kendini göstermektedir. Böylece Türkiye, Balkan güvenlik mimarisinin hem diplomatik hem de operasyonel düzeyde bir bileşeni hâline gelmiştir.

4. Balkanlar’da........

© Haber7