Külhâni bir Özel ‘talk show’cu…
Selanikli Fazlı Necib’in (1863, kendi verdiği bilgiye göre 1868- 19 Haziran 1932), “Külhâni Edibler” isimli bir kitabı vardır.
İttihat ve Terakki iktidardan düşünce üç yıl sürdürdüğü Matbuat-ı Dâhiliye Müdürlüğü görevinden alınır. Tercümelerinin yanı sıra birkaç romanı, fıkraları, hatıraları ve gezi yazıları vardır. Eserlerinde genel olarak kadın, aşk, savaş, tarih, Doğu-Batı çatışması, köy hayatı gibi meseleleri işler. Ana eksenine ise iyi ile kötüyü alır.
Fazlı Necib’in sözünü ettiğimiz kitabı “Jöntürklerden Cumhuriyete kadar inkılâp içinde geçen tarihi zaman”ı anlatır. İlk adıyla “Külhâni Edibler” olan kitabın ilk baskısı 1930’da ikinci ve son baskısı 1991’de (Arba Yayınları) yapılmış, adı da “Külhâni Enteller”e dönmüştür.
Kitap, 19. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar uzanan bir zaman diliminde bazı Osmanlı aydınlarının -özellikle Batıcı- çökmekte olan bir imparatorluğun hayatî sorunlarını nasıl algıladıklarını, entelektüel düzeyde nasıl çözüm önerdiklerini ve hayatlarını nasıl idame ettirdiklerini ironik bir dille anlatmaktadır.
***
Durup dururken bu kitabı neden hatırladım; anlatayım:
Bir süredir, CHP lideri Özgür Özel’i dinlerken aklıma nedense hep bu külhâni enteller geliyor. 19 Mart 2025 tarihinde yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma başlıkları da dâhil pek çok iddia ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibine yapılan operasyonlardan bu yana gösterdiği performansla Özel, meselenin künhüne vâkıf olmak yerine sadece ama sadece bağırıyor, konuşuyor, suçluyor…
Devletin ortaya koyduğu delilleri yine devletin yetkili kurumları ile istişare ederek anlamak ve durumdan vazife çıkarmak yerine, kulağının üstüne yatıyor ve sadece kafa sesiyle konuşuyor. Ortada yüzün üzerinde iddia var. Belgeler var. İddianameler hazırlanıyor. Görgü tanıkları var. İfadeler var. Fakat bütün bunlar Özel’i kesmiyor. Çünkü fırsatı gölge bilip siyasî bir tez geliştirmiş ve bu tezin arkasından koşan yarış atı gibi il il dolaşıp iddiaları karartma, gerçekleri gölgeleme ve kullandığı öfke diliyle insanları anarşiye yönlendirme gibi tehlikeli bir oyunun peşinde.
İmamoğlu için ‘özgürlük savaşı’ izlenimini verirken, iddiaların doğru çıkması halinde potaya kendisinin gireceği kurnazlığıyla aslında ‘Özgür Özel’ markasına çalışıyor.
Siyasetin gıdası ihtirastır.
Bunu anlayabiliriz.
Ancak ortada gizlenemeyecek büyüklükte bir ur var. Kanser virüsü gibi teşkilata yayılmış. Birçok parti bugüne kadar........
© Haber7
