menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Toplumsal çürümenin neresindeyiz?

12 3
07.08.2025

Ülke olarak yaşadığımız bazı olaylar bizleri toplumumuzun geleceği adına oldukça umutlandırırken yaşanan birtakım hadiseler ise maalesef yoğun bir kaygıya sevk ediyor.

Dini, ahlaki ve toplumsal kodları; yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma üzerine kurulu bir toplum olarak milletimizin deprem, sel, orman yangını ve benzeri doğal afetlerde gösterdiği güçlü dayanışma örnekleri ülke sathında olduğu gibi bütün dünyada takdir topluyor. Gelin görün ki toplumumuzda bunca güzel hasletin yanında bu tür afet anlarından nemalanmaya çalışan hatırı sayılır bir zümrenin bulunduğu da herkesin malumu. Sözgelimi ormanlarımızdaki yangınları canını hiçe sayıp söndürmek isteyenler de bu ülkenin havasını soluyup suyunu içenlerden, onları bile isteye yakanlar da. Aynı şekilde hiç tanımadığı öğrencilere burs verenler de bu ülkenin evladı, depremde vefat eden avukatlar adına sahte belge düzenleyip diploma vurgunu yapanlar da.

Son dönemde gündemi meşgul eden insanlık dışı pek çok hadise, derin bir toplumsal çürümeyi işaret ediyor.

İnsanın olduğu her yerde birtakım sorunların yaşanması kaçınılmaz. Eskiden de her şey yerli yerinde olmadığı gibi mükemmel de değildi. Ne var ki yazılı olmayan ve üzerinde ittifak edilmiş bazı toplumsal, ahlaki kurallar vardı ki bunlar sosyal yapıyı sımsıkı sarıp sarmalıyor ve bu hassas bünyenin derin çürükler almasını engelliyordu.

Fırsatçılık, ticari hayatımızın genel ilkesi haline geldi.

Ramazan öncesi fiyat vurgunu hadisesiyle üniversite yıllarında tanıştım. Alış-veriş için gittiğim bir pazarda hemen herkesin fiyatlara itiraz edip sesini yükselttiğine........

© Haber7