Bizim Zenginlerimiz: “Qu'ils Mangent de la Brioche”.
On sekizinci yüzyılda Fransa kraliçesi olan ve Avusturya arşidüşesi olarak bilinen Marie Antoinette, bir prenses olarak bulunduğu zamanlarda “Qu'ils Mangent de la Brioche”: yani, ekmek yoksa pasta yesinler dedi mi, demedi mi bilemiyorum.
Bu deyim genellikle ona atfedilir, fakat tarihçiler arasında bu sözü gerçekten söyleyip söylemediği konusunda anlaşmazlık vardır.
Ama şurası tartışılmaz bir gerçek:
O yıllarda Fransa, tarihinin en kötü yıllarını yaşıyor.
Açlık, kıtlık, yoksulluk ve sefalet bütün ülkeyi kasıp kavuruyor.
Halk sokaklara çıkmış “açız, açız” diye feryat ediyor.
Reims şehrinde, 18. Yüzyılda Louis’nin taç giyme töreni yapılıyor, ekmek kıtlığı doruğa ulaşmış, halk bir dilim ekmek bulabilmek için kıvranıyor. Bu sırada o meşhur sözün de prenses Marie Antoinette tarafından söylendiği var sayılıyor.
Prensesin, açlık çeken halka ve özellikle, Fransız köylüsüne karşı ilgisizliğini, onları umursamadığını anlatır.
Çünkü, Brioche Tereyağı ve yumurta ile yapılıyormuş ve o dönemde lüks bir yiyecek olarak kabul ediliyormuş.
Dedim ya biz, bu konuyu araştıran ve gerçek olduğunu iddia eden
“bazı tarihçilerin” sözlerine inandık.
Ama bizim zenginlerimiz için bu sözün bir hakikat olduğunu iddia edebilirim.
BİZİMKİLER HAYALİ İHRACAT FAİZCİLİK DARBE ŞAKŞAKÇILIĞI
LOBİCİLİK ACENTACILIK ve BATIYA BÜRO HİZMETÇİLİĞİ YAPTILAR
Yaşayarak gördüm ki bizim koca koca patronlar, öteden beri bu memleketin hem kremasını yediler hem de faizle, darbelerle, sahte vergi iadeleriyle, hayali ihracatlarla paralarının üzerine para koyarak keyiflerine keyif, zevklerine zevk eklediler.
Yıllar yılı devletten yatırım yapmak yalanı ile ucuza aldıkları kredileri, devlete yeniden daha pahalıya kredi olarak satarak halkın parası ile boğazın villalarında yedi, içti semirdiler.
Seksen yıl boyunca, ortalama bir yıl altı ay iktidarda kalan koalisyon hükümetleri de bu soygunda zenginlerle bir olup milletin parasını yediler.
Biz buna isyan edince de “Ekmek yoksa pasta yesinler" diyerek bizimle alay ettiler ve hala da ediyorlar.
Başka ülkelerde zenginler ar-ge yapıyorlar.
Ülkelerinin savunması için yatırım yapıyorlar.
Katma değeri yüksek alanlara yönelik çalışma yapıyor, emek veriyorlar.
Hükümetler halk yararına yatırım yapınca bunu destekliyorlar.
Yüksek teknoloji, bilişim, otomobil, uçak, savunma gibi alanlara çok ciddi yatırımlar gerçekleştiriyorlar.
Memlekette konut........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar
Rachel Marsden