menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye'nin Liderliğiyle Şekillenen Yeni Kafkasya

20 0
previous day

Kafkasya’nın kalbinde, yalnızca coğrafi değil, tarihî ve duygusal olarak da stratejik bir anlam taşıyan Karabağ, uzun yıllar boyunca hem Azerbaycan halkının vicdanında bir yara hem de Türk dünyasının ortak hafızasında kapanmamış bir dosya olarak durdu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte başlayan işgal süreci, yalnızca toprak kaybı değil; adaletin, egemenliğin ve tarihsel hakların çiğnenişiydi. Bu süreçte Türkiye, Azerbaycan’ın yanında durarak sadece diplomatik bir müttefik değil, aynı zamanda "bir millet, iki devlet" ilkesinin gerçek anlamda ne ifade ettiğini tüm dünyaya göstermiştir.

Ermenistan’ın işgal politikası yalnızca Azerbaycan’ı değil, Türkiye ile Ermenistan arasındaki tarihsel meseleleri de daha karmaşık ve çözümsüz hale getirdi. Ancak bütün bu gerilimlere rağmen, komşuluk bağları zamanın ve olayların yıpratıcılığına teslim edilmedi. Türkiye, bu coğrafyada sadece güçle değil; akılla, sabırla ve köklü bir tarih anlayışıyla hareket etti. Bugün gelinen noktada, Karabağ’ın özgürlüğü sadece bir zafer değil; bir milletin onurunu, bir devletin sözünün ağırlığını ve bir liderliğin ne denli dönüştürücü olabileceğini gösteren bir dönüm noktasıdır.

Karabağ Zaferinde Türkiye'nin Belirleyici Rolü

Karabağ’ın yeniden Azerbaycan toprağı olarak tescillenmesi, yalnızca askeri bir başarı olarak değil, aynı zamanda modern Türk dış politikasının ve stratejik vizyonunun bir tezahürü olarak okunmalıdır. Bu süreçte Türkiye'nin oynadığı rol, alışılmış diplomatik reflekslerin çok ötesinde, sahada ve masada birlikte yürütülen çok katmanlı bir stratejinin ürünüdür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı liderliği, bu stratejinin merkezindedir.

Savaşın seyrini değiştiren unsurlardan biri olan insansız hava araçları........

© Haber7