menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Meslek Ortaokullarının Açılması ve Meslek Liselerinin Kaliteye Kavuşması Raporu 1

7 0
yesterday

Meslek Eğitiminde Dönüşümün Zorunluluğu
Türkiye, küresel rekabetin her geçen gün arttığı bir dünyada güçlü bir üretim ekonomisi oluşturma çabalarını sürdürüyor. Bu bağlamda, nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi, ülkenin ekonomik kalkınmasının temel taşlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, uzun yıllardır eğitim sistemimizin mesleki ve teknik eğitimde yaşadığı sorunlar, iş gücü piyasasının ihtiyaçlarıyla uyumlu olmayan mezunlar yetiştirilmesine neden olmuştur. Sanayi ve hizmet sektörlerinin hızla geliştiği bir ortamda, meslek liselerinin pratik becerilerden ziyade teorik bilgilere ağırlık veren eğitim anlayışı, iş dünyasıyla aradaki bağlantının kopmasına ve bu okullardan mezun olan öğrencilerin yeterli donanıma sahip olamamalarına yol açmıştır.

Meslek liselerinin kalitesizliği, hem eğitimin yapısal sorunlarından hem de iş dünyasıyla olan kopukluğundan kaynaklanmaktadır. Teorik bilgilerin ağırlıkta olduğu bir eğitim sistemi, öğrencilere iş hayatında karşılaşacakları gerçek sorunlara çözüm üretme becerisi kazandırmaktan uzak kalmaktadır. Bu durum, işverenlerin meslek lisesi mezunlarını tercih etmemesine ve iş gücü piyasasında nitelikli eleman açığının daha da büyümesine neden olmaktadır. Ülkenin kalkınması ve sürdürülebilir bir üretim gücü oluşturması için meslek liselerinin yeniden yapılandırılması ve niteliklerinin artırılması kaçınılmazdır.

Bu noktada, Osmanlı Devleti’nin lonca sistemi ve Selçuklu Devleti’nin ahilik sistemine dayanan mesleki eğitim anlayışının günümüze uyarlanması, önemli bir çözüm yolu sunmaktadır. Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde gençler, küçük yaşlardan itibaren mesleğe yönlendirilir, usta-çırak ilişkisi içinde hem mesleki hem de ahlaki eğitim alırlardı. Bu eğitim modeli, gençleri sadece iş hayatına değil, aynı zamanda toplumun değerlerine bağlı fertler olarak yetiştirmiştir. Meslek liselerinin kaliteye kavuşması için bu sistemlerden ilham alarak modern bir mesleki eğitim modeli oluşturulması gerekmektedir. Bu modernizasyonun önemli bir ayağı olarak meslek ortaokullarının açılması, mesleki eğitimin daha erken yaşlarda başlamasına ve öğrencilerin pratik beceriler kazanarak iş dünyasına hazırlanmalarına olanak sağlayacaktır. Meslek ortaokullarının kısmet açılması ise atılan önemli bir adımdır.

Özellikle ilkokul döneminde temel okuma, yazma ve ahlak eğitiminin verilmesi, ardından ortaokul çağında öğrencilerin mesleki yönelim ve çıraklık eğitimi alması, lise çağında ise kalfalık düzeyine erişmeleri ve lise sonrası ustalık dönemine geçmeleri, meslek eğitiminde daha nitelikli bir sürecin temellerini atabilir. Meslek ortaokullarının açılmasıyla birlikte, öğrenciler daha erken yaşta mesleki eğitimle tanışarak iş dünyasına daha hazırlıklı girecek ve böylece iş gücü piyasasında nitelikli eleman açığı büyük ölçüde kapanacaktır. Bununla birlikte, meslek liselerinin müfredatlarının da pratik ağırlıklı bir yapıya kavuşması, öğrencilerin mesleklerini uygulamalı olarak öğrenmelerine ve gerçek üretim süreçlerinde yer almalarına imkân verecektir. Denebilir ki MESEM meslek liselerinin yerini de almalıdır.

Bu çalışmamız, Türkiye’nin meslek liselerinde karşı karşıya olduğu kalitesizlik sorununu irdeleyecek,........

© Haber Vakti