Geleceği gençlerle konuşmanın en heyecanlı yanı; bilinmezlik içinde fırsatların yeşermesi, en kaygı verici tarafı ise yönünü bilmeyen bir gemide savrulma hissidir. Gençlerimiz bugün işsizlik, geçim kaygısı, meslek seçimi, üniversite okumanın anlamsızlığı ve hayatın yarınlarında yer bulma endişesiyle boğuşurken; biz büyüklerin en büyük sorumluluğu yön göstermek, rehber olmak, umut aşılamaktır.

Yapay zekâ nimet mi? Şeytan mı?
Yeni bir teknoloji doğduğunda, insanoğlu onu ya şeytanlaştırır ya da kutsallaştırır. Oysa mesele ne şeytanlaştırmakta ne de kutsamakta… Asıl mesele doğru okumakta ve doğru yönlendirmektedir. Yapay zekâ, insanlığın hizmetine verilmiş muazzam bir nimettir, eğer insan onun efendisi olursa. Fakat kontrolsüz ve yönsüz bırakılırsa; insanı köleleştiren bir şeytanî düzene de dönüşebilir.

Memur ataması doyuma ulaştı
Bugünün gençlerine rehberlik ederken, hâlâ “devlet kapısı” hayali kurdurarak onları masa başı memuriyet hayaline hapsetmek, geçmiş yüzyılın kafasıyla hareket etmektir. Evet, devletin memura ihtiyacı vardır ama bu ihtiyaç artık sınırlı, seçici ve dijital desteklidir. KPSS’ye hazırlanan milyonlarca gencin umudu yılda birkaç bin kişilik alımda tükeniyor. Bu gerçek, gençlere başka kapıların aralanması gerektiğini haykırıyor.

Geleceğin Meslek Kapısı: Yapay Zekâ
Gençlerimize yeni yüzyılın mesleklerine........

© Haber Vakti