İki insan-iki köpek…
Charles Darwin, İngiltere’nin en ünlü rahiplerinden bir olmuştu. İngiltere Kraliçesinin isteği ile kendisine tahsis edilen Beagle adlı gemiyle dünyayı gezmeye başladı. Tek amacı İncil’i kanıtlamaktı.
Yıl 1835…
Güney Amerika kıtasının en güney noktasındaki kayalıkları olan Tiera Fuega’dan geçiyordu. Hedefi Galapagos adalarına gitmek.
Kışın başlangıcı… Denize açılmak büyük risk… Kışı, kayalıklardan oluşan Tiera Fuega ülkesinde geçirmeye karar verdi.
KÖPEKLER İŞE YARIYOR…
Burada yaşayanlar ilkel bir kabileydi. Tek geçim kaynakları, balıkçılık... Balık avını da bu işi için eğitilmiş köpekler yardımıyla yapıyorlardı. Kış öylesine sert geçti ki, insanlar açlıktan ölmemek için, kadınları kesip yemeye başladılar. Darwin, ülkenin ileri gelenlerini uyardı:
“Neden köpekler dururken, kadınları kesip yiyorsunuz?” Cevap dehşetti:
“Köpekler işe yarıyor?”
*
NARAYAMA TÜRKÜSÜ
Vahşet değil mi? Bu zamandan ve bu insanlık deneyimi ile bakıldığında elbette vahşet… Ancak bu vahşet o halkı binlerce yıl yaşatıp bugüne getirmiştir. Hatta söyleyebilirim ki, o kesilen kadınlar, kabilenin devamına bir katkı sağladıkları için belki de günahlarından arınmış........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein