GEÇ KALINMADAN FARK EDELİM: ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ VE DİKKAT EKSİKLİĞİ
Bizim memlekette çocuk yetiştirmek her zaman büyük bir emek işidir. “Büyüsün de okusun, adam olsun” diye yıllarca uğraşırız.
Hele hele eğitim söz konusu olunca, anne babaların en büyük hayali çocuklarının başarılı olmasıdır. Ama bazen her şey istediğimiz gibi gitmez.
Çocuk çalışır ama öğrenemez, defterinin başında oturur ama yazamaz, okur ama anladığını anlatamaz.
İşte bu durumlarda çoğu anne baba, “Aman canım daha küçüktür, zamanla açılır” diye geçiştirir. Oysa bazen mesele basit bir tembellik değildir; öğrenme güçlüğü ya da dikkat eksikliği olabilir.
Öğrenme Güçlüğü Nedir?
Öğrenme güçlüğü dediğimiz şey çocuğun zekâsı düşük demek değildir. Aksine bu çocuklar çok zeki de olabilir. Fakat okumada, yazmada, matematikte ya da dikkatini toplamada sıkıntılar yaşarlar.
Harfleri ters yazar, “b” yerine “d” der, sayıları karıştırır. Bazen öğretmeni anlattığında anlar ama evde ödev yaparken aynı şeyi hatırlayamaz.
Yöresel bir yorumla buna bazen “aklı dalgın, kafası karışık” derler. Ama aslında mesele öyle hafife alınacak bir şey değildir. Çünkü erken fark edilmezse çocuk okulda geri kalır, özgüveni kırılır, içine kapanır.
Dikkat eksikliği nasıl anlaşılır? Dikkat eksikliği yaşayan çocuklar ise dersi dinlerken sık sık hayallere dalar.........
© Günışığı Gazetesi
