GEZDİM HALEP’İ, ŞAM’I, EYLEDİM İLMİ TALEP
İzin verirseniz bu günkü yazıma cennetmekân Yunus Emre’nin bir beyti ile başlıyayım.
Yunus Emre diyor ki!...
Gezdim Halep ile Şam’ı, Eyledim ilmi talep,
Meğer ilim bir hiç imiş, İllâ edep illâ edep…
Son senelerde en çok hangi değerlerimizi kaybettik diye bir soru sorsam siz değerli okurlarıma acaba nasıl bir cevap verebilirsiniz?
Bana göre son senelerde özelliklede son 24 senede biz utanma duygularımızı kaybettik. Hayâ etmeyi lügatimizden çıkarıp attık.
Edepten uzak edepsizce bir hayat sürdük.
Allah’tan korkmadık kuldan utanmadık.
Dilimiz doğrulara değil yalanlara, iftiralara dönmeye başladı.
Elimizde helale değil harama uzandı.
“Devlet malı deniz, yemeyen domuz” diye saçma sapan bir atasözümüz var ya…
İşte o saçma sapan atasözü ne yazık ki bu gün gerçeğe dönüştü…
Adam tüyü bitmemiş yetim hakkını, kul hakkını iştahla yemekten geri kalmıyor yaptığı bu onursuzlukla da ne yazık ki iftihar ediyor.
Ayaklarımız iyiliğe, dürüstlüğe değil sahtekârlığa, yolsuzluğa doğru yol alıyor.
Oysa bize ekmek gibi su gibi, hava gibi lazım olan üç değer edeptir, hayâdır, ardır ahlaktır.
Çünkü “Bünyesinde ahlak olmayan hiçbir şey güzel değildir.”
Sizler değerli okurlarım “Ateş, su ve ahlak” kıssasını bilir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon