Baba yok. Anne de Adnan’ı bırakıp kocaya kaçmış. Ayakları tutmuyor Adnan’ın. Altı bezle sarılı. Yanında metal bir bardak var içinde de su. Ve bir poşette ekmek. Sanki güvercinleri sulayıp yemliyorlar. Adnan insandır insan. Güvercin besleyen amca Adnan’ı da güvercin sanıyor. Oysa Adnan rabbimin bir güzel kulu ve onların imtihanıdır bu ikiyüzlü dünyada.

Nasıl herkesten habersiz yaşamış böyle? Bu çocuk doğmuşsa, ki doğmuş, illaki kaydı kuydu var, ölmüşse de… Engelli doğmuşsa da illaki raporu tutulmuştur. Şunu demek istiyorum: “Adnan neden yok sayılmış.”

“Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” Aziz Nesin'in aynı adlı kitabından uyarlanan tiyatro oyunudur. Eserde, devlet kayıtlarında ölü gözüktüğü için bir türlü kimlik sahibi olamayan "Yaşar Yaşamaz" isimli gencin başından geçenler anlatılır. Adnan da devlet kayıtlarında doğmuş görünüyor illaki. Peki neden kimse bugüne kadar Adnan’ın farkında değilmiş? Bakın sıradan biri değil Adnan, özel biri. Takibi neden yapılmamış?

Daha dün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ydü. Etkili ve yetkililer başta olmak herkes senede bir gün de olsa vazifeleri ve konumları gereği engellilerle boydan boya fotoğraflar........

© Günışığı Gazetesi