BİRAZ FERASET, BİRAZ ŞUUR
Müslüman ferasetlidir, İslam’ın nuruyla bakar, İslam’ın nuruyla görür.
Müslüman basiret ve şuur sahibidir.
Olan biteni görür.
Neyin lehte neyin aleyhte olduğunu anlar ve gereken tedbiri alır.
Gerçek Müslüman böyle olur ve böyle olmaya da devam eder.
Aksi takdirde düşmana yem olur, bugün olduğu gibi.
Günümüzde bu özelliklere sahip Müslüman azın da azıdır. Çünkü İslam’ın nuruyla bakmıyor.
Bu nedenle masaya davet edilen değil, masaya sunulan olmuştur.
Müslümanlar tarihte, bu kadar zengin oldukları halde, emperyalist düşmanlar karşısında bu kadar alçaltıcı bir duruma hiç düşmemişlerdi.
Denilebilir ki, başlarındaki bir kısım yönetici nedeniyle bu utancı ve bu vahşeti yaşıyorlar.
Bunun haklılık payı yüksek ama bunda idare edilenlerin, Müslümanların hiç mi payı yok? Yani onlar dört dörtlük de sadece bir kısım yöneticiler mi suçlu?
Keşke öyle olsaydı. O zaman o yöneticileri değiştirmek çok kolay olurdu.
Zaten şuurlu Müslümanların başında, böyle........
© Günışığı Gazetesi
