menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İfşa

22 0
04.09.2025

Siyasi ve ekonomik gündemin dışında kamuoyunda son günlerde en çok tartışılan konulardan biri yakın dönemde gözlemlediğimiz ifşa eylemleri oldu.

Fotoğrafçılık dünyasında başlayan ifşaların ardından taciz hikâyelerini paylaşan kadınların sayısı hızlıca arttı. Böylece taciz olaylarının sanat, kültür ve iş dünyasında da farklı örnekleriyle karşılaştık.

Bugün başta kadın ve LGBTİ örgütleri, meslek kuruluşları olmak üzere sivil toplum dünyası ile sanat ve kültür dünyasından birçok kadın bu ifşalar karşısında net bir duruş sergiledi ve tacize uğrayan kadınlara destek verdi. Bu sırada karmaşa yaratmak ve ortalığı bulandırmak amacıyla görüş beyan edenler, şiddet faillerine kucak açanlar veya ifşaları kadınların intikam aracına dönüştürdüğünü iddia edenler de oldu. Bu kesim arasında kadınların da yer aldığını okuduk ve gördük.

Ancak, bu konuda söylenecek söz de izlenecek yol da son derece net. Bazı şeyleri tartışmaya ya da yeni yollar ve yeni fikirler keşfetmeye gerek bulunmuyor. Feminizm, yüzyılların rehberliğiyle bugün izlenmesi gereken yolu bize net bir şekilde gösteriyor.

Bu gerçeğin altını çizerek bu yazıda odaklanmak istediğim konuya geçmek istiyorum.

21 Ağustos’tan itibaren başlayan ifşa hareketinin yaygınlaşmasında sosyal medyanın rolü yadsınamaz. Zaten kadınların interneti ve sosyal medyayı son derece başarılı ve etkili bir şekilde kullandığını uzun bir süredir gözlemliyoruz. Sosyal medya kadınlar için önemli bir örgütlenme ve dayanışma alanı; ifşa hareketi de bu durumun istisnası olmadı. Tam tersine ifşaların daha geniş kitlelere ulaşmasında ve kadınlar arasındaki dayanışmada önemli bir işlev üstlendi.

Veriler Ne Diyor isimli X hesabının analizlerine göre, 19 – 26 Ağustos tarihleri arasında ifşa ile ilgili paylaşımlar yaklaşık 34 milyon 750 bin........

© Gazete Pencere