menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Küfr ile belki amma zulm ile pâydar kalmaz memleket.!”

22 0
15.09.2025

Fransız Türkolog Jean Paul Roux, insanlık tarihinin Türklerin tarihiyle özdeşleşmiş olduğunu söyler ki doğrudur. Bizler de çok sayıda devlet kurmakla—haklı olarak—övünür, hatta Cumhurbaşkanlığı forsuna yansıtırız. Ama tarih bilimi neden-sonuç ilişkilerine dayanır. Aslında kurulan devletlerin niçin ve nasıl yıkıldıkları, kurulmuş olmalarından daha önemlidir.

Malum, her yıl Malazgirt’te yapılan törenlere AKP ve ortakları, siyasi propaganda fırsatı olarak özel önem verirler. Geçen yıl sahneye kuvvet komutanlarını bile çıkartmışlardı. Bu yıl askerler yoktu ama ‘ötekileri’ yine dışladılar; berikilerle ’biz bize’ kutladılar.

Siyah gözlüklerini takmış, sesine o garip tonu vererek, “Vatan, bayrak, millet, ümmet için, düşmanı bozguna uğratan o güçlü irade bugün işte buradadır” diye camdan okuyordu.

‘O güçlü irade’ dediği Alparslan’ınki; metin yazarları şahsını Alparslan’la özdeşleştiriyor.

Özdeşleştiriyorlar da kazın ayağı pek öyle değil…!

Alparslan, Selçukluların ikinci sultanıdır. Nizâmü’l-Mülk, Alparslan’ın veziriydi. Önceleri bir Türk devleti olan Gaznelilere hizmet etmiş, Dandanakan savaşından sonra Selçuklulara katılmıştır. Farsi, İranidir ama Türklere büyük saygı duyar, “İşlerin adaletle yürümesi için hiç kimseden korkusu olmayan bir Türk’e emanet edilmelidir” derdi.

Alparslan’la kardeşi Süleyman arasındaki taht kavgasında Alparslan’ın yanında yer almış, Alparslan da 1063’te tahta geçer geçmez Nizâmü’l-Mülk’ü vezir yapmıştır. Nizâmü’l-Mülk, Alparslan’ın Malazgirt’ten bir yıl sonra bir suikast sonucu ölümüne kadar görevde kalmıştır.

Oğlu Melikşah tahta çıktığında henüz 18 yaşındaydı; o da bir suikastla—karısı tarafından zehirlenerek—öldürülene kadar yirmi yıl tahtta kaldı. Veziri yine Nizâmü’l-Mülk’tü. Alparslan’ı Malazgirt ovasına getiren ve Melikşah döneminde Selçukluları Afganistan’dan Akdeniz’e uzanan bir imparatorluk yapan süreçlerde hep Nizâmü’l-Mülk vardır.

‘O güçlü irade’ denen şeyi doğru anlamak için Nizâmü’l-Mülk’ü tanımak, anlamak........

© Gazete Pencere