Paylaştıkça Bayram Olur
Bayram sabahlarının sessiz heyecanı vardır… Henüz güneş doğmadan uyanan çocukların ayakkabılarını başucuna koyarak beklediği, annelerin mutfakta telaşla hazırlık yaptığı, babaların en temiz gömleğini giyip bayram namazına hazırlandığı o eski sabahlar… Kurban Bayramı, sadece et kesilen bir gün değildir. Bir hatırlayış, bir yaklaşış, bir içe dönüş zamanıdır. Çünkü bayram, yalnızca bir takvim günü değil; bir duygudur. Ve bu duygu, ancak paylaştıkça çoğalır.
Eskiden bayramlar sokaklarda başlardı. Kurbanlar kesilir, etler komşulara, ihtiyaç sahiplerine dağıtılır, kimse aç kalmasın, kimse unutulmasın diye uğraşılırdı. Bir tabağa üç aile sığardı bazen; biri keser, biri pişirir, biri dua ederdi. Zil sesleri eksik olmazdı kapılardan. Çocuklar el öpmeye gelir, büyükler harçlık verir, mahallenin en sessiz evi bile o gün ses bulurdu. Çünkü bayramın özü; sadece sofraları........
© Gazete İlk Sayfa
