Bir Günden Öte Bir Ömür
Geçtiğimiz pazar günü, evlerde çiçekler açtı, telefonlar hiç susmadı, sofralarda şükür duaları edildi. 11 Mayıs Anneler Günü'nde, hayatımızın merkezindeki o eşsiz varlıkları onurlandırmak için koşuşturduk.
Hediyeler alındı, sürprizler yapıldı, uzaktaki annelere hasret giderildi. Her ne kadar kimi zaman "kapitalist tüketim kültürünün dayattığı bir gün" eleştirilerine maruz kalsa da, Anneler Günü özünde, yüreklerimizin derinliklerindeki minneti dile getirmenin sembolik bir fırsatı olarak karşımıza çıktı.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), "Cennet annelerin ayakları altındadır" buyurarak, anneliğin kutsallığını en veciz şekilde ifade etmiştir. Yine bir başka hadisinde "Anana babana iyilik et ki, çocukların da sana iyilik etsin" diyerek, bu saygı ve sevgi zincirinin nesiller boyu devam etmesi gerektiğini vurgulamıştır. İslam geleneğimizde anneye gösterilen saygı ve hürmet, sadece bir günle sınırlandırılamayacak kadar derin ve köklüdür.
Peki, modern zamanlarda bir "gün" belirleyip hediyeleşmek, bu kadim öğretiyle çelişiyor mu? Elbette hayır. Hediyeleşmek, sevgiyi somutlaştırmanın,........
© Gazete İlk Sayfa
