Popülerleştirme
Yaşadığımız çağda savaşlar algı bahçelerinde gerçekleşiyor. Bir şeyi ezip yok etmek için yapacağınız en güzel şey onu popüler hale getirmek. Unutturulmak istenilen kültür ve medeniyet ürünleri, devrini değiştiren büyük isimler bu yöntemle bir bir yok ediliyor. Bir toplumda popüler kültür haline getirilip yaygınlaştırılan her şey bu gazaba uğruyor. Nasıl yapıyorlar? Dünyayı güzelleştirecek, tarihin akışını insandan yana değiştirebilecek ne varsa özünden ayırarak bir ürün haline getiriyorlar. Yaptıkları reklam çalışmalarıyla gözümüze, kulağımıza zorla sokuyorlar. Hatta dillere pelesenk sloganlar yaratıyorlar.
Fazla görünür hale getirerek insanoğlunun onunla ilgili merakını öldürüyorlar. Böylece kimse araştırmıyor, sorgulamıyor. Şaşırtıcı bir örnek, Ernesto Che Guevera’nın ikon haline getirilmesi, ona karşı olan bir sistem tarafından sırtından tonlarca para kazanılması. Rahmetlinin kendisi görseydi ne şaşırırdı kim bilir? Onun isminin bu hale getirilmesinde yok edilmek istenen ne acaba, diye düşünüyor insan. Konuyla ilgili elbette tepki verip fikir beyan edenler var: “Che'nin ikonik fotoğrafı (Alberto Korda tarafından çekilen) tişörtlerden saatlere, posterlerden oyunlara kadar birçok üründe kullanıldı. Bu durum onu bir devrim simgesinden bir pazarlama aracına dönüştürdü. Filmler, müzikler ve tiyatro eserlerinde Che karakteri sıkça yer aldı. Örneğin, Evita müzikalinde Eva Perón’un hayatını sorgulayan bir figür olarak kurgulandı, gerçekte böyle bir karşılaşma yaşanmamış olsa da. Che Guevara'nın kapitalizm karşıtı duruşuna rağmen, onun imajının kapitalist pazarlama stratejileriyle kullanılması büyük bir çelişki olarak görülüyor.
Bu durum, bazı kesimlerce "devrim ruhunun yozlaştırılması" olarak nitelendiriliyor. Che'nin karmaşık ve tartışmalı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d