OSİMHEN YOKSA, SEN DE YOKSUN!
Yani topa daha fazla sahip olmanın, maçı kazanmak için avantaj sağlamadığı, bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Ev sahibinin öncelikle göze batan eksiği, rakip ceza alanı içerisine yeterli ikinci koşu ve iç koridor bağlantısını yapamamasıydı.
Buna karşın rakip, maç boyunca çok basit, ama çok net bir plan uyguladı:
İkinci bölgede top kazanmak, ilk pasta dikine çıkmak ve boş alanları değerlendirmekten ibaret bu şablonu, kusursuz uyguladılar.
Bu maçta ayrıca Galatasaray’ın yıllardır süren geçiş savunması zaafı da, bir kez daha ortaya çıktı..
Nitekim yenilen gol, bu zaafın birebir yansımasıydı.
Üstelik gol sonrası, takım boyunun uzaması, pres anlayışının kaybolması ve telaşlı oyun, USG’ye daha fazla geçiş fırsatı verdi..
Keza Icardi’nin fiziksel olarak eksik kalması, İlkay’ın sakatlıktan dönmesi, ön alan presini de ciddi biçimde zayıflatmıştı..
Bu da Galatasaray’ın rakibi boğmak yerine kendisini yoran bir oyuna sıkışmasına neden oldu.
Topa daha fazla hakim olan ev sahibi, oyunun hakimi gibi görünse de, pozisyon kalitesi ve geçiş organizasyonları, maçın kazananını belirledi..
........




















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein