'Tam anlamıyla bir yıkım projesi'
Bu sene aşırı kuraklık ile boğuşan, nehirleri, gölleri kuruma noktasına gelen Anadolu bozkırının tam ortasında yer alan Kırşehirliler aylardır altın madeni tedirginliği ile diken üstünde yaşıyor. Koç Holding’e ait Demir Eksport ve AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun Fernas şirketince ortaklaşa kurulan Defaş Madencilik tarafından işletilmek istenen altın madeninin tüketeceği suyun Kapulukaya Barajından alınacağını açıklandı.
Kapulukaya Barajı Kızılırmak üzerinde bulunuyor. Kızılırmak, Sivas’tan doğup Anadolu’da bir yay çizerek Samsun Bafra’da denize dökülene kadar geçtiği 17 ilin içme suyunu karşılıyor. 1979-1989 yılları arasında inşa edilen Kapulukaya Barajında o tarihten bu yana içme suyu temininin yanı sıra elektrik üretimi de yapılıyor.
Daha önce Kırşehir Altın madeni ile ilgili hazırladığı ekolojik değerlendirme raporunu haberleştirdiğimiz İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Doğan Kantarcı’ya maden projesinin su kullanımı açıklamasını sorduk. Maden girişimini “tam anlamıyla bir ekolojik yok etme projesi” olarak tanımlayan Kantarcı, Kapulukaya’nın yaklaşık 50 yıllık bir baraj olduğuna vurgu yaparak “Gölünün yarısı dolmuştur. Tutulan su tarım alanlarına ancak yeter. Bunlar su için bir protokol yapmışlar. O protokol barajın suyunu kullananların idam fermanıdır” diyor.
Kantarcı’nın bahsettiği protokol DSİ ile Defaş Madencilik arasında Mayıs 2025 tarihinde imzalanmış. Şirketin talebi üzerine maden işletmesinde kullanılmak üzere 56,0 m³/sa (15,56 l/s) miktarındaki su Kapulukaya barajından madene tahsis edilecek. Yalnız burada ince bir nokta var; DSİ diyor ki; “bu suyu Kırıkkale’de bulunan TÜPRAŞ Rafinerisi’ne Kapulukaya barajından tahsis ettiğimiz 2.600 m³/sa’lik (722,00 l/s) sudan vereceğiz. Yani barajdan fazladan bir su tahsisi yapılmayacak. TÜPRAŞ bu suyun bir kısmını Defaş’a vermek isterse kendisi bilir. Bizce bir sakıncası yok. Yeter ki fazladan su çekilmesin, tahsis sınırları içerisinde kalınsın.”
Fotoğraf: Özer Akdemir
Fotoğraf: Özer Akdemir
DSİ, altın madencisi Defaş’a TÜPRAŞ Rafinerisinden su tahsisi konusunu “aranızda halledin” diyor ancak DSİ ile TÜPRAŞ arasında yapılan protokolde rafineriye tahsis edilen suyun başka bir yere verilemeyeceği açıkça yazılı. 1988 tarihli protokolde “TÜPRAŞ, BARAJ’dan kendisine tahsis edilen suyu Kırıkkale Rafinerisi’nin ihtiyaçlarınız doğrudan ya da dolaylı olarak karşılama dışında başka bir amaç için kullanamaz, başka” kuruluşa devredemez, satamaz deniliyor. Bu duruma istisna olarak sadece ‘tahsis edilen........
© Evrensel
