Hız çağının sessiz kralı: Messi futbolun özüne sadık kalmayı sürdürüyor
Hayat, içinde yaşadığımız bu çağda baş döndürücü bir hızla akıyor; futbol da öyle. Bugün bize yepyeni görünen şey, ertesi sabah çoktan demode olabiliyor. Doğal olarak her şeyin hızla unutulmaya mahkum olduğu hissine kapılıyoruz, ama bu tam anlamıyla doğru değil. Örneğin, Leo Messi hâlâ gezegenin en iyi futbolcusu. Yirmi yıl önce de öyleydi, 2025 yazında da öyle; kışlarını, kimlerin gelip kimlerin gittiğini kimsenin tam kestiremediği rastgele rakiplere karşı geçiriyor olsa bile.
Katar semalarında Dünya Kupası’nı havaya kaldırmasının üzerinden üç yıl geçti. O üç yılı, kendisine varis aramakla ve kartondan taçları hoyratça harcamakla geçirdik: Mbappé, Haaland, Vinícius Jr., Lamine Yamal… Her biri, yeni kral olmanın geçici hazzını yaşadı, ta ki Messi hepsini yine oyuncak kutusuna tıkana dek. Onu zaman zaman unutmuş olmamız, tamamen kişisel bir tercihinin sonucuydu: Hayatını biraz daha sakin, yirmi dört saat ayarlı spotlar üstüne çevrilmeden sürdürme arzusu. Fakat sonra Kulüpler Dünya Kupası geliyor ve anlıyoruz ki meydanın gerçek ağası, envai zamandır sahayı ağır ateşte şekillendiren o kısa boylu adamdan başkası değil.
Messi’ye kusur bulmak kolay. Bazıları, yüzü sivilceliyken ve kafası yaramaz fikirlerle doluyken bile bunu deniyordu: “Koşmuyor”, “zıplamıyor”, “baskı yapmıyor”, “liderlik etmiyor”… Ama hakem ilk düdüğü çaldığı anda, sahada olacakları herkesten bir saniye önce görebilen tek adam yine o oluyor. Ve o bir saniyeye Messi, futbolun tamamını, yeni nesil izleyiciye göre kısaltılmış videolarla anlatılan koca el kitabını sığdırıyor. Dünyanın tek istediği, geriye bakmadan hızlanmak olsa bile o, durdur tuşuna basıp bizi yeni bir harikuladelik karşısında asılı bırakabiliyor. Bu, fiziksel üstünlüğe dayalı modern futbola adeta bir meydan okuma. Birçok futbolseverin hız ve güce olan tutkusu artarken, Messi hâlâ futbolun özüne, aklına ve güzelliğine sadık kalmayı sürdürüyor.
Takımı bir sonraki maçla birlikte turnuvaya veda etti. Messi ve arkadaşları, Avrupa şampiyonuna; onu iyi günde de kötü günde de çok iyi tanıyan Luis Enrique’nin titanyum takımına karşı sahaya çıktı ve direnemedi bile. Kimse her zaman kazanamaz; Messi de öyle. Gelgelelim, onun hâlâ futbol sohbetlerinin tam göbeğinde yer alıyor olması bile başlı başına çarpıcı bir istisna.
FIFA........
© Evrensel
