Anne babalar eskiden biraz tembel çocuklarını “Oku, yoksa seni sanayiye çırak veririm” diye tehdit ederlerdi. Çıraklık ile öğrencilik arasındaki bu keskin ayrım bir süredir ortadan kalktı. MESEM”lerle başlayan ve şimdi de Milli Eğitim Bakanlığının sitesinde Türkiye yüzyılı eğitim sistemi diye fezaya, eğitimi diye de geleneksel kültürdeki köklere gönderme yapılan bir eğitim modeli Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından açıklandı.

Önce “Toplumun büyük kesimi çok istiyor”, sonra da “12 yıllık zorunlu eğitim rahatsızlıklarını dile getiren iş dünyası gibi kesimler var. Ara eleman temininde güçlük çektiklerini savunuyorlar” diyerek “toplumun büyük kesimi”nin ona göre kimlerden oluştuğunu söyledi. İş dünyasının yani organize sanayilerde, serbest bölgelerde her türlü imtiyaz tanınarak konuşlandırılan yerli yabancı kapitalistlerin talebi, 8. yüzyılda yaşamış Harezmi”nin eğitim sistemine geçilmesiymiş. Matematik ve astrolojide bir dizi buluşlar yapan Harezmi öğrencilerine “Algoritmik düşünmeyi, disiplinler arası düşünmeyi” öğütlemiş!

Milli Eğitim Bakanlığı sanayicilerin talebiyle zorunlu eğitimi 4 4 4”ten 4 4”e indirmeye hazırlanıyor. 2025 aile yılı ilan edilmişken oluyor bu. Derin yoksulluk yüzünden bakamadıkları çocuklarının getireceği üç kuruşa muhtaç hale gelen ailelere Harezmi’den miras “algoritmi”nin tesellisi böyle oluyor demek ki. Türkiye yüzyılını ucuz emek cehennemine çekilen cılız çocuk emeği üzerine inşa etmek.

Türkiye”de 1 milyon çocuk işçi var. İşçi sağlığı iş güvenliği verilerinde 10 yıl içinde çalışırken ölen çocuk sayısının 742 olduğu kaydediliyor. Her yıl bu sayı artıyor.

Ancak sanayideki........

© Evrensel