Eril dayanışma
Ülke, erkeklerin fail olduğu cinsel taciz vakalarının ifşalarıyla çalkalanırken, futboldaki eril tahakküme ve cinsiyetçi yaklaşımlara bir kez daha dikkat çekmenin tam sırası. Zira spor alanları, özellikle de futbol karşılaşmalarının oynandığı stadyumlar tam anlamıyla, cinsiyetçiliğin kitlesel olarak pervasızca boy gösterdiği mekanlara dönüşmüş durumda.
Türkiye’de futbol sadece bir spor etkinliğinden ibaret değil, aynı zamanda taraftarlık bağlamında fazlasıyla önemsenen bir aidiyet alanı. Ancak ne yazık ki, eril tahakküm kültürünün etkisi altındaki bu alanda cinsiyetçilik hem söylem, hem de eylem bazında sürekli olarak kışkırtılıp yeniden üretiliyor.
Oyuna hakim olan “Kazanmak için her yol mubah” anlayışı en çok, türlü taşkınlıkların yanı sıra rakipler ve hakemler üzerinde baskı yaratabilmek adına tribünlerden seslendirilen cinsiyetçi küfür içerikli tezahüratlar ya da direkt cinsiyetçi küfürlerle varlığını hissettiriyor. Etik değerleri hiçe sayan bu anlayış, her türlü cinsiyetçi edime oyun içinde alan açıyor.
Küfürleri “öfke boşaltımı”, “psikolojik rahatlama” gibi birtakım masum gerekçeler eşliğinde hoşgörü ile karşılamanın ise cinsiyetçi bakışın normalleşmesine ve yaygınlaşmasına........
© Evrensel
