menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Casusluk senaryoları…

20 11
29.10.2025

Francis Walsingham XVI. yüzyılın büyük casusu: Walsingham, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in baş casusuydu. İspanya ve Katolik komplolarını ortaya çıkarmada çok etkili olduğu söylenir. “Modern istihbaratın babalarından biri” olarak değerlendirilir. Tabii biz onu “Casusların Piri” lakabıyla bilinen ve İngiliz gizli servisi adına Rusya, Japonya ve Almanya’da faaliyet göstermiş hatta 1918’de Bolşevik Devrimi sırasında Lenin hükümetini devirmeyi amaçlayan darbe planına karışmış, meşhur MI6’in ilk ajanlarından bir olan Sidney Reilly’ye referansla Ian Fleming’in yarattığı James Bond karakteri kadar bilmeyiz. James Bond hem edebiyat tarihinin en ünlü casus karakterlerinden biri, hem de her ne kadar esinlendiği karakter Reilly, 1925’te Sovyet topraklarına yeniden girişinde yakalanıp infaz edilmiş olsa da soğuk savaş döneminde Batı’nın güç, akıl ve bireyselliğin kültürel sembolüdür. Soğuk Savaş ideolojisinin popüler vitrinidir Bond. Modern erkeklik mitinin temsili, teknoloji ve güç estetiğine eşlik eden neokolonyal bir dünya kurtarıcısı ve tabii ki pahalı zevkleriyle tüketim kültürünün cisimleşmiş halidir. Ne de olsa o “Bond, James Bond”tur.

Sovyetler, batı propagandasının açık bir bileşeni olan Bond’un karşısına Bulgar ajan Zakhof’u çıkartmıştır. Değil mi ki Bond kitaplarında, KGB elemanlarını, Sovyet ajanlarını madara ediyordu, Sovyet Bloku da buna sessiz kalacak değildi. Beklenen eser geldi:........

© Evrensel