Son günlerde çok duyulan bir söz. CHP’li belediye başkanları ve belediye çalışanları ile ilgili bir şeyler söylenecekse cümleye böyle başlanıyor. “CHP’li belediye başkanları yargılanmasın demiyorum, elbette yargılanabilir ama tutuksuz yargılansınlar.” İktidar gelinen yerde CHP’lilere bu sözleri söyletti. Doğrusu tüm belediyelerin, hatta tüm devlet kurumları ve iktidar organlarının halk tarafından denetlenmesi, suçlular varsa yine halkın seçtiği hakimler tarafından yargılanmasıdır.

Yıllardır, en azından 1950’den bu yana Türkiye’nin demokrasi ile yönetildiği söylenir ama demokrasinin olmazsa olmazı olan seçme, seçilme, adil ve demokratik seçimler, seçilenlerin seçenler tarafından denetlenmesi ve gerektiğinde geri çağrılması kurumları bizde hiç olmamıştır. Demokratik bir yönetimde yasalar ve kurumlar halkı iktidardan korur. Halkın haklarının yasalarla ve yargı erki ile korunmadığı, halkın iktidarı denetleyemediği sistemlere demokrasi denmez. Bizde sistem her zaman iktidarı halktan korumuştur. En basit örneği de CHP’li belediyecilerin yargılanması konusunda görülebilir. Herhangi bir yurttaş bir suç işlediğinde şikayet üzerine ya da savcıların resen soruşturmaya başlaması ile dava açılır ve yurttaş yargılanmaya başlanır. Ama, cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri ve en irisinden en alttakine memurlar bir suç işlediğinde (Ağır cezalık suçüstü durumu hariç) hemen öyle yargılanamaz. Cumhurbaşkanını en son Anayasa değişiklikleri ile birlikte yargılamak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Bakanlar için de Mecliste nitelikli çoğunluk aranır. Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması gerekir. Memurların yargılanması için ise amirlerinin izni gerekir.........

© Evrensel