menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Yeni’ Türkiye yok, iki Türkiye var

63 25
09.03.2025

Erdoğan cuma akşamı İstanbul’da, esnaf ve sanatkârlar iftar programındaydı. Yarım saate yakın süren konuşmasının tamamını esnaflık övgüsü ve ekonomiye ayırdı. Ulusal ya da uluslararası hiçbir konuya girmedi. Kısa süre önce açıklanan enflasyon, büyüme ve istihdama ilişkin resmi rakamları doğru yolda olduklarına kanıt olarak gösterdi. “Merkez Bankamız dün aldığı faiz kararıyla doğru yönde bir adım daha attı” dedi. Küçük ve orta sermayenin giderek yükselen bir uğultuyla dile getirdikleri ‘finansmana erişim problemi’ için “Çözüme kavuşturduk” dedi ve son iki yıldır mütemadiyen yaptığı gibi ‘biraz daha sabır’ istedi.

2002’de kendisini iktidara taşıyan koşullar aklından çıkmıyor olmalı. Malum, dönemin başbakanı Ecevit’in önüne atılan yazar kasa, öncülleri gibi AKP’nin de sosyal-sınıfsal kökünü oluşturan küçük ve orta burjuvazinin iktidardan kopuşunun sembolü haline gelmiş; AKP de bu atmosferde 4 Nisan 2001’deki yazar kasa eyleminden sadece 4 ay sonra, Fazilet Partisinden kopanlarca kurulmuştu. Bir yıl sonra da yüzde 34 oyla Meclisin yüzde 66’sına hakim olmuş, siyasal gücünün çok üstündeki bu yasama gücü sayesinde (de) iktidara tutunmuştu.

22 yıl sonra bugün o tabandan defaatle sabır istiyor. Ve yine siyasal desteğiyle orantısız bir güç kullanıyor. Bu kez kullandığı güç yasama değil, aradan geçen sürede rejim açısından bir inşaat iskelesine dönüşmüş olan yargı.

Üstelik bu güç/zor uygulama yetkisini de tahkim ediyor. Devlet Denetleme Kuruluna tanınan olağanüstü yetkiler, TMSF’ye şirketlere kolaylıkla kayyım atama hakkı tanıyan düzenleme, ‘etki ajanlığı’yla başta basın olmak üzere herkese yönelik bir sopa, ‘siber yasa’ ile kişisel iletişim de dahil tüm dijital faaliyeti tam........

© Evrensel