11 Eylül 2001 günü ABD’nin New York kentindeki Dünya Ticaret Merkezi’nin 110 katlı ikiz kuleleriyle Pentagon ve Washington DC’deki bir federal hükümet binasını hedef alan uçaklı intihar saldırılarını gerçekleştiren El Kaide’den türeme bir örgütün 23 yıl sonra Şam’da, ABD’nin başını çektiği bir organizasyonla yönetim koltuğuna oturtulabileceğini herhalde çok fazla kişi tahmin edemezdi.

ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye, Suudi Arabistan, İsrail, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin elvermeleriyle kendisine şans tanınan Colani, şu ana kadar, önce Arap Alevi ardından da Dürzi katliamını yönetti. Colani’nin yönetim performansı nedeniyle Şam’da yaşayan Sünni nüfusun dahi ciddi endişe içinde olduğu biliniyor.

Türkiye’de meclis komisyonu oluşturulması aşamasına kadar gelen ‘sürecin’ akıbetini tartışırken, yanı başımızdaki Suriye’nin içinde bulunduğu istikrarsızlığı da birlikte düşünmek durumundayız. SDG ile Şam arasındaki ‘entegrasyon’ sürecinin nasıl bir nitelikte gerçekleşeceği sorusu Türkiye’deki ‘süreç’ ile de bir bağ içeriyor. Birinin diğerini tetikleyeceği, birindeki olumsuz bir gelişmenin diğerini de berhava edebileceği kırılgan bir ortak zeminin üzerinde duruyoruz.

Süleymaniye yakınlarında gerçekleşen PKK’nin silah imha töreninin öncesindeki İmralı görüşmelerinde tarafların arasındaki müzakerenin içeriğine ve ritmine baktığımızda, gerilim ve uzlaşmanın iç içe........

© Evrensel