menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Distimi mistimi

36 1
25.10.2025

Distimi, “Üretkenliği azaltan, yaşamdan keyif almayı son derece engelleyen ve kendini iyi hissetme durumunu zorlaştıran depresyonun kronikleşmiş hali” imiş.

Gün içinde etrafında seyreden olaylara ilgi duymama, sinirlilik haline aşağıdaki belirtilerden en az ikisi eşlik ediyorsa bir uzmana görünmek icap ediyormuş.

Yine en genel belirtiler arasında şunlar sayılıyor: Genele yayılan huzursuzluk hissi, sosyalleşmekten kaçınma, suçluluk ve endişe duygularının yoğun hissedilmesi, aşırı öfke ve üretememe hali.

Ülke öyle bir durumdaki bu duyguların aksini yaşayana anormal gözüyle bakıyoruz: “Bu ne meşrebi genişlik, bu ne bireycilik, bu ne umursamazlık, vurdumduymazlık, bu neşe nereden geliyor, ne bu sosyallik, hap mı kullanıyor, uyuşturucu etkisinde mi?​” diyoruz.

Demiyor muyuz?

En son ne zaman yüzüne yayılan gülümseme ile kendi gelecek planlarından umutla bahseden birini gördüm, şahsen hatırlamıyorum.

Bu iktidar koca ülkeyi kronik depresyona sürüklemiş. Geçen sene 65.5 milyon kutu antidepresan kullanılması tevekkeli değil.

Bu durum nasıl aşılır diye araştırırken National Library Of Medicine’da bir kaynak buldum. Distimi’ye özel bir psikoterapiden bahsediyor. Şöyle Türkçeleştirilebilir: CBASP temel prosedürüne “durumsal analiz” denir ve kronik depresif hastalara sorunlu kişiler arası karşılaşmalarla nasıl başa çıkacaklarını öğreten oldukça yapılandırılmış bir tekniktir. Hastaları davranışlarının sonuçlarına odaklanmaya ve kişiler arası zorlukları ele almak için bir sosyal problem çözme algoritması kullanmaya teşvik eder. Bu psikoterapi sayesinde hastalar, bilişsel ve davranışsal kalıplarının kişiler arası sorunları nasıl ürettiğini ve sürdürdüğünü anlar ve kişiler arası davranıştaki uyumsuz kalıpları nasıl düzelteceklerini öğrenirler.

Şimdi gelelim paradoksa; bu kaynağa eriştiğimizde bizi şöyle bir uyarı karşılıyor: “Devlet fonlarındaki kesinti nedeniyle, bu web sitesindeki bilgiler güncel olmayabilir, web sitesi üzerinden gönderilen işlemler işleme alınamayabilir ve kurum, ödenekleri yürürlüğe girene kadar sorulara yanıt veremeyebilir.”

ABD de kaynıyor malum, koskoca NLM, en azından bir tepki göstermiş ve sitesinde ifşalamış bütçesiz bırakılışını.

65.5 milyon kutu ilaca yüklenmiş olabiliriz ancak bir görüntüleme randevusu için bile 3-6 ay bekleme sırası olan ülkede herkesi psikoterapiye almak mümkün olacak mı ya da şöyle soralım: Bizim distimimiz kimin umurunda?

Düşünüyorum, kendimden yola çıkıyorum: Ne iyi gelir, ne iyi gelmiyor?

Otoriter rejimlerin stratejisi olan toplumun gerçekle bağını koparma çabası bir nebze sonuç verdi. Artık bir gözaltı, tutukluluk ya da soruşturma konusunda hukuki dayanağı merak etmiyorum. Yoktur deyip geçiyorum. İddianame okuma hevesimi yitirdim. Satır arasında hukuk aramıyorum. Savunma hakkını ve yargı bağımsızlığını dayatmak adına, hukuku korumak adına bir mücadele verilmek zorunda lakin işin hukuksuzluğunu anlatmak için benim gibi sair yurttaşın detaylı hukuki bilgi kotası doldu diye düşünüyorum. Bakıyorum gözaltı var hah diyorum biri doğru bir şey söyledi demek ki. Ben asıl gözaltına alınanın söylediği şeyi merak ediyorum. Onu duymak istiyorum.

Hangi arazi yine ranta açıldı, hangi madene kaç zeytin ağacı feda edildi kaç dere kurutuldu kaç göl, kaç deniz daha mavi bayrak kaybetti yüreğim sıkışıyor. Kıtlık kapıda diye düşündükçe bulgurun fiyatı iyice batıyor. Okullara tarikatlar, ocaklar girmiş,........

© Evrensel