menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir ‘inatçı’ kahraman: Sevim Belli

41 41
01.03.2025

Tanıdığım bütün yaşlı devrimciler gibi ölümü, işkenceleri, uzun hapis ve sürgün yıllarını göze alarak geçirdiği hayatı “Bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiğinde” o hüzünlü soruyu kendine sordu: “Boşuna mı çiğnedik?​”

Kitaplar, makaleler, bildiriler yazmış, mahalle derneklerinden sendikalara, partilere kadar bulduğu her örgütte çalışmış, legal illegal her yolu deneyerek bir düşünceyi, bir ideali madde haline getirmek için savaşmış biri için bu sorunun cevabı asla “Evet bunca yolu boşuna çiğnemişiz” olamazdı, Sevim Belli için de öyle olmadı.

1951 yılının sonbaharında, İstanbul’dan Marsilya’ya doğru demir almaya hazırlanan gemiye binecekken, zaten uzun süredir onu izleyen ve zabıtlarına “kesik saçlı bayan” diye kaydettikleri polisler tarafından yakalandı. Denir ki, üzerinde çıkan belgeler nedeniyle o büyük “51 tevkifatı” başlamıştır. Anılarında(1) bu söylentiyi çürütür:

“Şurasını iyice belirtmekte yarar var: Tahkikat ben parti neşriyatını ‘yakalattığım’ için başlamamıştır, tersine tahkikatı başlatmaya ‘karar verildiği’ için ve ben Türkiye’deki Zeki Baştımar ile temasım yüzünden tutulduğum için neşriyat ele geçmiştir. Bu nokta önemlidir. 1947’den beri sürdürülen bir polis çalışmasının ürünüdür 1951-53 tevkifatı.”

Ardından, başta TKP Merkez Komitesi Üyeleri; Dr. Şefik Hüsnü Değmer, Zeki Baştımar, Reşat Fuat Baraner, Mehmet Bozışık, Halil Yalçınkaya ve Mihri Belli olmak üzere, 187 kişi gözaltına alınır.........

© Evrensel