Poseidon’un Fırtınasında Yelken Açmak
Zor Duygularla Baş Etmenin Bilimsel ve Mitolojik Anatomisi
Antik Yunan mitolojisinde denizlerin tanrısı Poseidon hem suların hem de öfkenin, tutkunun ve yıkımın da sembolüdür. Onun fırtınaları, yalnızca doğaya değil, insan ruhuna da iner. Poseidon’un öfkesine yakalanmak, antik çağ denizcileri için ölümcül olabilirdi. Bugünün profesyonel yaşamında ise aynı fırtınalar; belirsizlik, kaygı, tükenmişlik, öfke, kırgınlık ve değersizlik duyguları olarak iç dünyamızda kopuyor.
Ancak denizciler, fırtınalardan kaçmak yerine yelken açmayı, rotayı bozmadan ilerlemeyi öğrendiler. Biz de aynı metaforla; zor duygularla baş etmeyi öğrenmek zorundayız. Çünkü modern hayat, duygusal dayanıklılığın en az teknik bilgi kadar kritik olduğu bir denge gerektiriyor.
Nörobilim bu konuda bize önemli veriler sunuyor. Amigdala, yani beynimizin “tehdit dedektörü”, olumsuz duygulara karşı oldukça hassas. Harvard Üniversitesi’nden Dr. Daniel Gilbert’in araştırmalarına göre, insanlar olumsuz olaylara pozitif olaylardan üç kat daha fazla tepki veriyor. Bu, duygusal evrimimizin bir parçası. Geçmişte hayatta kalmak için tehlikeyi fark etmek pozitif bir andan daha elzemdi.
Ancak bugünün çalışma hayatında tehditler fiziksel değil, duygusal: Eleştiri, yetersizlik hissi, iş yükü, performans baskısı, ilişkisel çatışmalar… Ve biz çoğu zaman bu zor........
© Eurovizyon
