menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Madleen Gemisi ve Filistin Ablukası

12 2
10.06.2025

Bilinen bayramlar sevgi ile kucaklaşmanın bir simgesidir. Ne yazık ki Filistin’deki öyle pek bilinen bayramlardan değil. Bayram bile yaşayamadılar Birkaç yıldır varlığını ağır bir şekilde devam ettiren abluka son derece şiddetli bir şekilde savaş ve yoksulluk altında devam ediyor. Un çuvallarının içerisine patlayıcıların olduğu bir coğrafyadan bahsediyoruz. Burada açlık ve yoksulluk da artık bir savaş kazanma stratejisi. Sivilleri açlıkla, yoksullukla terbiye etmeye çalışan bu stratejiler var olduğu sürece iki taraf da ne yazık ki barışı tadamayacaktır.

İsrail-Filistin krizi yeni vuku bulan bir olay değil ne yazık ki. 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra İsrail’in kurulması ile uluslararası ilişkiler de kırılganlaşarak krizler doğmaya başladı. Bu krizler 1967’deki Altı Gün Savaşı ve 2000’li yıllardaki İntifada hareketleriyle daha da derinleşti.

2007’den bu yana ise Gazze Şeridi kara, hava ve denizden abluka altında. İsrail savunmalarında bunu kendi egemenlik alanının güvenliğini sağlamak amaçlı yaptığını belirtiyor. Fakat ablukanın pratik sonuçlarında ise sivillerin temel gıdalara erişiminde, hijyen maddelerine erişiminde, temiz suya erişiminde ciddi noksanlıklar yaşanırken güvenli ve sağlıklı alanda yaşama hakları ihlal edildi. İsrail’in bu tutumu uluslararası hukukta kolektif cezalandırma olarak isimlendirilmesi çok yerindedir. Çünkü Gazze Şeridi’ndeki silahlı unsurlara yönelik gerçekleşen bu operasyonlar bölgedeki yerel halkı da etkileyerek hak ihlalleri oluşmasına sebep oldu. Toplu cezalandırma yöntemi olarak kullandı İsrail bunu.

Uluslararası hukukta, özellikle de Cenevre Sözleşmesi’nde........

© Elips Haber