İki hanehalkının hikayesi (2)
Yoksul dilimlerin talebini hedef almak anlamlı değil; enflasyonu üreten ve hedef alınması gereken, daha varsıl kesimlerin talebi.
Gıda ve konut dışındaki sektörlerde harcamanın çok büyük kısmını en varsıl yüzde 40, hatta yüzde 20 yapıyor.
Geçen hafta “Hanehalkı Tüketim Eğilimi Anketi” verilerine bakarak, Türkiye’de gelir dağılımının ne durumda olduğunu incelemiştik. Bu hafta harcama kalıplarını da incelemeye katarak, gelir dağılımındaki bozukluğun ekonomi politikası üzerindeki etkisini anlamaya çalışalım.
Önce tabloda, sol sütundaki verileri inceleyerek işe başlayalım. Sol sütun en varsıl yüzde 20’lik kesimin en yoksul yüzde 20’ye göre kaç kat fazla tükettiğini gösteriyor. Örneğin gıdada varsıllar yoksulların 2,8 katı daha çok tüketim yapıyor. Varsılların tüketimi, giyimde 13,3; mobilyada 14,9 ve ulaştırmada 56,9 kat daha fazla.
Bu rakamların hepsi çok yüksek ama en kötü veri eğitimde. En varsıl dilimin eğitim harcaması, en yoksul dilimin 277 katı. Toplam eğitim harcamasının yüzde 72’si en varsıl kesime aitken; sadece yüzde 0,3’ü en yoksul kesime ait. Tüm sektörler içinde en yüksek farklılığı oluşturan bu veri, bize Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliğinde büyük sorun yaşadığımızı söylüyor. Ayrıca eğitimin Türkiye’de en “lüks mallardan” biri haline geldiğini de gösteriyor.
Bu yazıda en varsıl ve en yoksul........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d