Say Yayınları tarafından yayımlanan Lucy Jones’un Anne Olmak adlı eseri, anneliğe dair kalıplaşmış algıları kıran dürüst bir anlatı. Kitap, doğumun yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda varoluşsal bir dönüşüm olduğunu savunuyor. Jones, anneliği romantize eden toplumsal mitlerin ötesine geçerek, bu deneyimin hem yıkıcı hem de yeniden inşa edici yanlarını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Sonuçta Anne Olmak, yalnızca bir anne olma hikâyesi değil; insanın kendine, bedene, doğaya ve dünyaya bakışını dönüştüren bir farkındalık metni.
Lucy Jones, gazetecilikten gelen keskin gözlem gücüyle psikoloji, nörobilim ve ekoloji gibi farklı disiplinleri bir araya getiriyor. Bu yönüyle kitap, kişisel bir deneyimin ötesine geçerek, anneliğin biyolojik, toplumsal ve duygusal katmanlarını anlamaya çalışan bir düşünce atlasına dönüşüyor. Jones, anneliği bir içsel evrim olarak ele alıyor: hormonların, sinir sisteminin, duyguların ve bilinç hallerinin yeniden örgütlendiği bir süreç. Bu süreçte kadın yalnızca bir çocuk doğurmaz; kendini de yeniden doğurur…

Eserin en güçlü yönü, dürüstlüğü. Jones, anneliği ne yalnızca bir kutsal görev olarak idealize eder, ne de yalnızca bir yük olarak dramatize eder. O, iki uç arasında gidip gelen bir gerçeği anlatır. Doğum sonrası depresyon, yalnızlık, kimlik karmaşası, suçluluk ve öfke gibi........

© Edebiyat Burada