menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye: Orta gelir tuzağı ve makroekonomik perspektif

24 0
30.07.2025

Orta gelir tuza­ğı, bir ekono­minin düşük gelir düzeyinden orta ge­lir düzeyine yüksel­dikten sonra, yeni­lik ve yüksek katma değerli üretime da­yalı büyümeye ge­çişte yapısal engel­lerle karşılaşarak daha yüksek gelir seviyelerine ulaşmakta zor­landığı bir durağanlık ha­lidir.

Bu durum, genellikle ucuz işgücü avantajının tü­kenmesi ve mevcut üretim modelinin sürdürülemez ha­le gelmesiyle karakterizedir.

Türkiye’nin orta gelir tu­zağında olup olmadığı, ulu­sal ve uluslararası makroe­konomik analizlerde uzun süredir tartışılan kritik bir konudur. Mevcut veriler ve gözlemler, Türkiye ekono­misinin önemli bir süredir bu tuzakta bulunduğuna işa­ret etmektedir.

-Gelir düzeyinde dura­ğanlık: Dünya Bankası sı­nıflandırmalarına göre Tür­kiye, 2005 yılında üst-orta gelir grubuna dahil olmuş, ancak bu seviyeden yük­sek gelirli ekonomiler gru­buna geçiş ivmesi yakalaya­mamıştır. Son on yıllık dö­nemde kişi başına düşen GSYİH’deki artışın sınır­lı kalması, bu durağanlığın en net göstergesidir. Nomi­nal dolar bazında kişi başına gelirin belirli bir seviyenin üzerine çıkmakta zorlanma­sı, tuzağın temel belirtilerin­dendir. Bu durum, yalnızca döviz kuru dalgalanmalarıy­la değil, aynı zamanda reel gelir artışındaki yetersizlik­le de ilişkilidir.

-Verimlilik büyüme­sindeki yavaşlama: Or­ta gelir tuzağının makroe­konomik kökeninde toplam faktör verimliliği (TFV) ar­tışındaki yetersizlik yatar. Türkiye ekonomisi, geçmiş­te faktör birikimine (işgücü ve sermaye) dayalı bir büyü­me modeli izlemiştir. Ancak bu modelin sürdürülebilir­liği sınırlıdır. Yüksek gelirli ekonomilere geçiş, TFV’nin, yani........

© Dünya