Bilimden güç almadan süper güç olunmaz
Geçen haftaki yazıyı, Trump’ın ABD kurumsal yapısı ile kavgasının son örneği olan FED başkanı Powell’a tehdidi ile bitirmiştim.
Tek tehdit altında olan merkez bankası değil. Kuruluşunda ve faaliyetlerinde ABD’nin başat rol oynadığı NATO, Dünya Ticaret Örgütü, IMF gibi uluslararası kuruluşlar, değer bazlı uluslararası politika anlayışı, ABD bürokrasisi, mahkemeler, yargıçlar, güçler ayrılığı ilkesi gibi ABD’yi ABD yapan birçok kurumsal özellik Trump’ın tehdidi altında.
Ben bu hafta, Trump’ın saldırısı altında olan kurumlardan bilimsel araştırmaları ve üniversiteleri ele almak istiyorum.
Trump bir yandan ‘verimsiz’ harcamaları kısıtlamak diğer yandan ailevi ve dini değerlere tehdit olarak gördüğü bilimsel özgürlükleri sınırlandırmak üzere büyük üniversitelere, eğitim bakanlığına ve bilimsel araştırma yapan kurumlara Musk'ın mecazi testeresi ile kıyıma kalkıştı.
Oysa biliyoruz ki bilimden güç almadan süper güç olunmaz.
Bu yüzden Napolyon’un Mısır seferinde çok sayıda bilim insanı vardı. İskorbüte hastalığına çare bulmadan Britanya deniz aşırı bir imparatorluk kuramadı. Japonya, dünyanın ilk elektrik mühendislik okullarından birini kurması sayesinde elektronik ürünlerde kısa sürede küresel üstünlük elde etti. Roosevelt’in 1941’de kurduğu Office of Scientific Research and Development (OSRD) aralarında........
© Dünya
