Ekonomik büyümenin görünümü ve geleceği
TÜİK 2024’te GSYH artışını yüzde 3,2 olarak açıkladı. Bu büyüme performansı 2023 seçimlerinden sonra ekonomi yönetimini devralan ve “Yeni Ekonomi Programı (YEP) adı altında önceki dönemden çok farklı politikalar izlemeye başlayan ekibin ilk sınavı olarak düşünülebilir. Bu bakımdan geniş bir açıdan değerlendirilmesinde yarar var.
Bu değerlendirmede şu 3 soruya yanıt aranması gerektiğini düşünüyorum:
1- YEP’in yol haritası olan Orta Vadeli Program (OVP) ne diyordu ne oldu?
2- 2024 büyümesinin kalitesi hakkında ne söylenebilir?
3- 2025’te ekonomik büyüme ne olur?
OVP yılsonu enflasyonu, büyüme ve işsizlikte ne öngörmüştü ne oldu, hızla göz atalım. OVP’de hedeflenen üç temel gösterge itibariyle yeni ekonomi yönetiminin öngördüğü stratejiyi kısaca şöyle tarif edebiliriz: Yüzde 70’lerde devraldığımız enflasyonu güçlü bir dezenflasyon politika paketi ile hızla aşağıya çekerek üç yıl içinde yüzde 10’un altına indireceğiz, bunu da büyümeden fazla taviz vermeden başaracağız. İlk yıl işsizlik biraz yüksek olacak ama ardından büyümenin yükselmesiyle işsizlik de inişe geçecek.
İşsizlik hariç böyle olmadığı çok açık. Enflasyon düşünülenden çok daha dirençli çıktı. Bu yılın sonunda yüzde 30’un altına indirilmesi bile neredeyse başarı sayılacak. Ekonomik büyüme de hedeflenenin altında gerçekleşti. Şöyle de söyleyebiliriz: Enflasyon hedefin çok üzerinde kalırken büyümede beklenenden daha büyük bedel ödendi.
İşsizlik oranının ise öngörülenin oldukça altında kalması teselli olarak düşünülebilir. Ancak bu durumun bir tür “züğürt tesellisi” olma ihtimali yüksek. Akla şu soru geliyor: Büyüme öngörülenin altında kalırken nasıl oluyor da işsizlik oranı tahmin edilenin........
© Dünya
