menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD-Çin ticaret savaşı

38 1
14.04.2025

Kuyuya taş atan delinin öyküsünü bilirsiniz. Trump’ın 2 Nisan’da ‘Kurtuluş Günü’ sloganıyla başlattığı ticaret savaşlarının bu öyküden pek farkı yok. 2 Nisan’da Trump, ABD’nin dış ticaret açığı verdiği ülkelerden kimine yüzde 10, kimine yüzde 25-30 kimine daha yüksek (özellikle Çin’e) ilave gümrük vergileri koydu.

Hedef her ülke ile dış ticaret açıklarını sıfırlamaktı. Tarife farklılıkları, dış ticaret kuramının önde gelen iktisatçıların alaya aldı bir formülle belirlenmişti; az açık verilen ülkelere düşük, çok açık verilen ülkelere yüksek vergi. Yeni tarifiler açıklanırken Trump, “karşılık verirseniz fena yaparım” restini çekmeyi de ihmal etmedi.

Bu resti tereddütsüz gören yegâne ülke Çin oldu. Çin Amerikan mallarının gümrük vergilerini arttırdıkça Trump da karşılık verdi. İzleyebildiğim kadarıyla Çin mallarına gümrük vergisi yüzde 145’e, Amerikan mallarına da yüzde 84, bir habere göre yüzde 107’ye ulaşmış durumda. Aslında bu rakamların önemi yok çünkü ABD-Çin ticareti daha azıyla da zaten sıfırlanırdı. Cumartesi günkü Le Monde gazetesinin aktardığına göre Caixin dergisi, Çin’in iki büyük limanında ABD’ye mal yükleyen gemi kalmadığını söylüyor.

2 Nisan şokunun ilk yıkıcı etkisi ABD borsalarında görüldü. Fiyatlar adeta serbest düşüşe geçti. Dahası yatırımcıların moralleri bozuldu, önlerini göremez oldular. Bunun üzerine Trump, kendi söylemiyle restini göremeyen ve müzakere yapmak için “yalvaran” ülkelere koyduğu gümrük tarifelerini 90 gün için askıya aldığını açıkladı.

Trump’ı yakın mesai arkadaşlarına soracak olursanız peş peşe gelen bu baş........

© Dünya