menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çin satın almadan nasıl satacak?

25 0
28.11.2025

Son on yılda Çin’in üre­timde önemli bir dö­nüşüm içerisine girdiğini önceki yazılarımızda ak­tarmıştık. Bunun sonucu olarak başta otomotiv, de­mir çelik sektörleri olmak üzere sert bir rekabet orta­mı yarattığını, Avrupa ül­keleri başta olmak üzere bu süreçten olumsuz etkilen­diğini dile getirmiştik. Ül­kemiz şirketleri de kaçınılmaz olarak bu rekabetle karşı karşıya kalıyorlar.

Fakat daha enteresan bir geliş­me Çin’in birçok sektörde kendi kendine yetme çabası. Bizler ik­tisat derslerinde dış ticaret teo­risi anlatırken ülkelerin rekabet avantajına sahip olduğu sektör­lerde uzmanlaşmasının refah ar­tıran bir politika olduğunu an­latıyoruz. Rekabet avantajı olan sektörlerde ihracat yapmak, re­kabetçi olmadığı sektörlerde ise ithalat yapmak teoride refahı ar­tırıyor.

Bu teori çerçevesinde de Türkiye 1980’lerin başından iti­baren tekstil ve turizm sektörle­ri başta olmak üzere dışa açılma­ya başlamıştı. Sonraki yıllarda otomotiv, kimya ve metal sana­yine yaptığı yatırımlar ile dünya­da ekonomisinde kendine bir yer edindi. Fakat bu yatırımlar da büyük ölçüde yine Türkiye’nin ölçeği ve rekabet edeceği alanlar ile uyumluydu. Teknoloji yoğun sektörlere yatırımın tercih edil­memesi yine bir tercihti.

Çin örneğine tekrar döner­sek, Çin artık belli sektörlerde uzmanlaşma çerçevesinin dışı­na çıkıyor. Bu konuda Financi­al Times gazetesinde enteresan bir makale yayınlandı. Makale­nin........

© Dünya