menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Değişen dış politika

32 0
02.09.2025

Trump’ın ABD kongresiyle geçen haf­ta başlayan gerilimi hala devam ediyor. Donald Trump Amerika’nın resmi bütçe­de yer alan 4,9 milyar dolarlık dış yardımla­rı kesme niyetinde olduğunu Kongre’ye bil­dirdi. Gerçi şunu söylemek lazım ki bütçede onaylanmış bir kalemin Başkan tarafından kesilme yetkisinin olup olmaması meselesi Kongre ve Başkan arasındaki gerilim ve yet­ki tartışması Nixon döneminden beri devam ediyor. Ancak bugünkü yazımızın temeli bu yetkinin kimde olduğu konusu değil. Esas konumuz Amerika’nın geleneksel dış politi­ka yaklaşımından feragat edip etmediği.

Amerika Birleşik Devletleri, Soğuk Savaş döneminin başı itibariyle batı dünyasının li­deri olarak öne çıktı. Sovyetler Birliği ken­disiyle birlikte hareket eden ülkeleri kendi gücüyle şemsiyesi altına alırken Amerika Birleşik Devletleri daha sonraki dönemler­de bir teori olarak adından çok söz ettirme­ye başlayacak olan yumuşak güç konseptini kullanmaya başladı. Dünyada belki adını bi­le duymadığınız bölgelerine yapılan maddi yardımlar, her ülkede o ülkenin dilinde ya­yın yapan Amerika’nın Sesi radyoları, Fulb­right bursları, her ülkeden gençleri Ame­rikan kültürüyle tanıştırmayı hedefleyen liderlik programları gibi birçok farklı yumu­şak güç yaklaşımını hayata geçirdi. Burada­ki temel nokta Sovyetler’in kapalı ve askeri öncelikli yaklaşımlarının karşısına Ameri­ka’nın kültürel serbestlik içeren kendi ya­pısını ve değerlerini dünyaya........

© Dünya