menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Danışırsan ‘bağ’, danışmazsan ‘dağ’ olur!

26 0
08.09.2025

Teknolojinin baş döndürücü ivmesi ile ürünler, metodolojiler ve mevzuatlar sü­rekli yenileniyor. Bu hızlı ve karmaşık çağda, riskleri azaltıp, zamanı ve bütçeyi çarpan et­kisiyle kullandıran danışmanlığın önemi bir kez daha ortaya çıkmakta. Meşhur atasözü­müz “Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” der. İyi bakmak için de danışmak gerek. Yani “Danışırsak ‘bağ’, danışmazsak ‘dağ’ olur” da diyebiliriz.

Atalarımız “Akıl akıldan üstündür” veya “Bir bilene sor, bin bilenden işit” demişler. 50 , 60 , hatta 70 kuşağın birikimini güncel teknik yetkinlikle birleştirdiğimizde, hatala­rı erken yakalayıp fırsatları zamanından önce görerek, işimizi verimli, düzenli ve bereketli bir bağa dönüştürüp, meyvelerini de güzel gü­zel yiyebiliriz.

Bir atasözümüz “Danışan dağ aşmış, da­nışmayan düz yolda şaşmış” diyerek, her şirketin yolculuğunda danışmanlığın kri­tik olduğunu, Hint bilgeliğinde ise “Bir bil­genin sözü, bin hatayı önler” sözü paralel projeleri, teknik borcu ve regülasyon engel­lerini önleyerek, bütçeyi koruyabileceğimi­zi ve pazar fırsatlarını değerlendirebileceği­mizi hatırlatır.

Girişimde bulunmak, büyümek, küresel­leşmek, pazara girmek, ihracatı artırmak, yatırım almak, teknolojiye yatırım yapmak veya dönüşmek için stratejik rehberliğe ih­tiyaç duyarız.........

© Dünya