PROBLEMİ, PROBLEM OLARAK GÖRMEMEK
Eğitim sistemimizin temel sorunlarından biri de problemi, problem olarak görmemektir. Her türlü teknik ve yüzeysel düzenlemelere rağmen eğitimde bir türlü maksat ve hedefimize ulaşamıyoruz. Tespit yanlış olunca teşhis de tedavi de fayda vermiyor. Yanlış ilaçlarla hastayı ha bire oyalıyor, hastalığının büyümesinin önünü alamıyor ve hastayı kaybediyoruz. Tekrar başa dönüyor, aynı işleme bir daha devam ediyoruz. Dikiş tutmuyor, doku uyuşmuyor. Biz ise hala ısrarcıyız. Yani problemi, problem olarak görmeme hastalığı devam ediyor.
Bilinmesi gereken en büyük problem Batılılaşma hayranlığıdır. Kes, kopyala, yapıştır taklitçiliğidir. Kendi tarihsel ve kültürel mirasımıza karşı yabancılaşmaktır. Yani biraz Batılı biraz Doğulu olmaya çalışmaktır. Lakin ne tam Batılı ne de tam Doğulu olabiliyoruz. Niye? Çünkü ya problemi görmezden geliyoruz ya da küresel sermaye sahiplerinin eğitim paradigmasının dışına çıkmak için cesaret gösteremiyoruz. Geleneksel medrese eğitiminde “oğlum bina okur, döner döner yine okur” klişe sözünün bir başka versiyonuyla eğitim sistemimizi ıslah etmeye çalışıyoruz. Ama inanın tüm çabalar her ne kadar samimi ve bir gayretin sonucu olarak yapılsa da netice itibariyle istediğimizi elde edemiyor ve sürekli patinaj yapıyoruz.
Genetik kodlarımıza yeniden dönmek........
© Doğruhaber
