Kültürel Sömürgeciliğin Ayak Sesleri
Batı’nın kültürel hegemonyası, yüzyıllardır farklı biçimlerle toplumların damarlarına sızarak kendi değerlerini evrensel bir norm gibi sunmayı başardı. Bu sömürgecilik bazen siyasal baskıyla, bazen ekonomik bağımlılıkla, bazen de masum görünen kültürel pratiklerle kendini gösterdi. Ne yazık ki bugün, bizi biz yapan değerlerin gölgelendiği; yabancı geleneklerin ise gündelik yaşamımıza hiç sorgulanmadan dâhil edildiği bir dönemin tam ortasında duruyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Konya ve Şanlıurfa’da—yani muhafazakârlığı, manevi hassasiyeti ve geleneklerine bağlılığıyla bilinen iki şehirde—Cadılar Bayramı adı altında etkinliklerin düzenlendiğini gördük. Bu görüntüler sadece şaşkınlık yaratmadı; aynı zamanda derin bir hüzün ve hafife alınmayacak kadar ciddi bir endişe oluşturdu. Zira bu durum, artık yalnızca bazı çevrelerin değil, toplumun geniş bir kesiminin kültürel yönelişlerinde ciddi bir kırılma yaşandığını açık şekilde ortaya koyuyor.
Bugün Müslüman olduğunu söyleyen ailelerin çocukları, hiçbir tarihî ve kültürel bağımızın olmadığı bir ritüeli benimseyebiliyor. Bir zamanlar dinine, değerlerine, geleneklerine sahip çıkmak için canını ortaya koyan bir neslin devamı olan bugünün gençleri, kendi tarihleriyle neredeyse hiçbir bağı bulunmayan bir kutlamayı eğlence adı altında içselleştirebiliyor. Bu dönüşüm, birkaç........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein