Kaderin garip döngüsü
Bugün size pazartesi sendromunuzu hafifletecek kaderin garip döngüsünden birkaç sahne anlatacağım:
Birkaç gün önce teravih namazında aynı safta yanımda namaz kılan 8 yaşında bir çocuk vardı. Bu çocuk imamla beraber, sesi bana gelecek şekilde Fatiha’yı da sonrasındaki sûreleri de okuyordu. Çok düzgün bir kıraati vardı. Namazdan sonra evlerinin nerede olduğunu sordum. Bana çok bozuk bir Türkçe ile anlattı. Suriyeli olduğunu anladım. Babasının ne iş yaptığını sordum. “Babam ölmüş” diye cevapladı. 50 yaşındaki ben bile babasızlığın yüklediği ağırlığı hâlâ hissederken kim bilir o ne haldeydi.
Ona harçlık olarak biraz para verdim. Sonrasında evlerini bana göstermesini istedim. Yolda çocuğa kendileriyle ilgili sorular sordum. Annesi, ninesi, dedesi teyzesi ve abisiyle beraber yaşıyorlardı. Toplamda 7 kişiydiler. Bir marketten çocukların canlarının çektiği abur cubur sınıfından kendilerine bir poşet bisküvi, cips gibi şeyler aldım. Evlerine doğru yol aldık.
Evleri hayvan barınaklarından daha kötü bir durumdaydı. Pencerelerinin camları kırık, pencerelerini soğuktan korunmak için eski battaniyelerle kapatmışlardı. 2500 lira kira ödüyorlardı. Evin çalışan tek erkeği çocuğun dedesi. Karton toplayarak........
© Doğruhaber
