Sahtekar Feminizm ve Araçsallaştırılan Kadın
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ait şehir içi otobüslerinde, il merkezinde ve ilçelerde yeni açılan “kadın yaşam merkezlerinin” reklamlarını gördüm. Zihniyeti tanıdığımdan bunun ne anlama geldiğini tahmin edebiliyordum. İlk bakışta masum görünen ve kadının erkek egemen toplum dayatmalarına karşı gösterdiği özgürlük ve eşitlik mücadelesi gibi lanse edilen bu etkinliklerin altında yatan ideolojik asimilasyon çabasını görmek için halkımızın biraz çaba harcaması gerekiyor. Belki acı veren, o otobüsleri kullanan halkın bu ideolojiden habersiz oluşudur. Ama daha çok acı veren, kadını ideolojisinin mezesi haline getiren ve böylece (halka rağmen halk için mantığıyla!) halkı rızası olmayan bir kültür asimilasyona tabi tutmak isteyen zihniyetin, halkın bu gizli ve kirli zihniyetten haberi olmadığını bilmesi ve pervasızca politika geliştirebilmesidir.
Halk, bu ideolojinin altında yatan zihniyette, Allah'a ve peygambere iman olmadığını bilse, asıl hedefin, İslam toplumunda bulunan kadınlara öğrettiği haya ve edebi hedeflediğinin farkına varsa ne tepki verirdi acaba? Zihniyet, halkın ne tepki verileceğini biliyor ve Kürd kadınının asimilasyonunu, toplumu fazla ürkütmeden, yavaş yavaş gerçekleştirmek için niyetini gizliyor. Kimse de farkına varmıyor.
Kürd Zozan’ın, Kürd........
© Doğruhaber
