Her daim muhalif
“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”
Başlık buydu. Fotoğrafta bembeyaz bir hastane odası. Bembeyaz bir yatakta burnunda hortumlar, kolunda serumlar, yaşlı mı yaşlı bir Joan Baez, gözleri yarı açık yarı kapalı bize bakıyor. İkinci bir fotoğrafta tekerlekli sandalyede hastaneden çıkmakta. Altında da müjdeli haber: “Uzun bir kayboluştan sonra J. Baez artık sahnelere dönüyor!”
Sosyal medyada dolaşan haberin altında binlerce hayranı sevinç kutlamalarıyla yorumlar yapmış. “Aslansın, kaplansın, harikasın, sakın ölme bize lazımsın” mesajları...
Türkiye’den birçok arkadaşım, “Ne oldu, nesi var” diye telefonları paralıyor. Olamaz, daha yeni konuştuk bana bir şey söylemedi, diyorum.
Erdoğan ve Trump dostluğu ilerlettiğinden beri, biz de kankamla daha çok telefonlaşır olduk. Kâh gülüyoruz kâh kızıp öfkeleniyoruz kâh yakınıyoruz, sonra mücadeleye devam deyip özlem gideriyoruz.
İki gün içinde bir başka haber: “Yaşasın, milyonların isteği gerçekleşiyor: Sonunda Joan Baez ve Bob Dylan evleniyor!” İkisinin yan yana göz göze fotoğraflarıyla. Üstelik gençlik değil, bugünkü hallerindeler!
Yok artık, bu kadarı da fazla! Üstelik benden habersiz! Derhal mesaj üzerine mesaj yağmuruna tuttum. Aynı akşam beni aradı. Kahkahalarla gülüyor.
Sakın inanma, sakın inanma. “Sağlığım bomba gibi. Ayrıca beni o hastalık zırvasında........© Cumhuriyet





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d