menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocuklarımız...

14 6
17.04.2025

Çocuğum yok, çok çocuğum var. Pek çok insan hakları savunucusu yurtsever gibi her sevindirici olay oluşumda, can yakan her yıkımda benim de aklıma ilkin çocuklar düşer. Gözümün önünden gülen ağlayan çocuk yüzleri gelir geçer. Her gün 102 yaşındaki cumhuriyetimizin son çeyreğinde en çok cumhuriyetin küçük yurttaşlarını düşünüyorum.

1950’lerden bu yana iktidar olan, ulusçu tutucu görünerek toplumun din ve köken ayrımını siyasallaştıran, cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle savaşımı savaşa çeviren sistem çocukları yurttaş olarak görmüyor. Aklın öncülüğüyle, çağdaş bilimsel verilerle beslenmesi gereken demokrasinin olmazsa olmazı laik eğitimle “yurttaşlık bilinci”ni kökleştirmiyor. Haftada bir eğitimin kural ve kurumlarıyla oynayarak çocuklarımızı yurttaş kimliğine yabancılaştırıyor.

Çağrıldığım kimi okullarda, 9-11 yaş arasındaki yavrularıma sık sık, “Siz kimsiniz?” diye soruyorum. Önce şaşırıyor, sonra gülüşe itişe kimlik tanıtımına başlıyorlar. Kimi adını soyadını, kimi yaşını cinsiyetini, esmer sarışın oluşunu söylüyor; çoğu ana babasının kızı oğlu olmakla övünüyor. Şaşırmıyor seviniyorum; ilkokullu minikler arasında ne çok şair, öykü yazarı, sporcu varmış... Bir iki okulda soruma........

© Cumhuriyet