menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ateşlenmiş sevda

38 1
30.08.2025

“Eğer bir ulus iktidarda bulunan kişilerin onursuzluğunu, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasal görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o ulus erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren ulus bir gün yurdunu yitirir” diyen siyaset biliminin kurucusu Makyavel’in politik güç ve iktidarın elde edilmesi, sürdürülmesi için her türlü aracın kullanılabileceğini, yalan söylenebileceğini, ahlaki değerlerin göz ardı edilebileceğini yazdığı Prens’indeki (Hükümdar) önerilerini diktatörler alkışlıyor:

Korkulmaktan çok sevilmek mi iyidir yoksa sevilmekten çok korkulmak mı? Benim yanıtım bunların ikisinin de gerekli olduğudur ama ikisini bağdaştırmak güç gözüktüğüne göre, birinden biri olmayacaksa sevilmekten çok korkulmak bence çok daha güvenlidir...

İnsanlara verdiğiniz sözü tutmanız gerekmez...

Bir hükümdar gaddar, zalim, cimri ve yalan söylüyor olabilir fakat aynı zamanda bunları yaparken insanlara merhametli, cömert ve sözünün eriymiş gibi görünmelidir ve iktidar daima kötü yanlarını başkalarına yıkmalı, iyi olanları kendisine ait gibi göstermelidir...

Düşmanınıza saldırabilirsiniz; doğru mu yanlış mı yaptığınızı düşünmeniz gerekmez, er ya da geç yargı(ç)larınız sizi haklı çıkarmak için en iyi gerekçeleri bulacaktır nasıl olsa…

Adalet daima güçlüden yanadır…”

1817’de........

© Cumhuriyet